Depreme Eğilimli Ülkeler

Çin, 1900’den 2016’ya kadar herhangi bir ülkenin görüp görebileceği en yüksek deprem sayısı olan, 157 deprem yaşamıştır. Bu depremlerin çoğu, arazinin oldukça dağlık olduğu, ülkenin güneybatı bölgesinde meydana gelmiştir. Neyse ki bu bölgede Sichuan, Gansu, Qinghai, Sincan gibi Çin’in en az nüfuslu eyaletleri yer almaktadır. Bu bölgenin engebeli arazisi ve sert iklimi, nüfusu desteklemeye uygun değildir ve ne yazık ki zayıf ulaşım altyapısı nedeniyle bir deprem sonrasında bu bölgeye arama ve kurtarma ekibinin vaktinde yetişmesi oldukça zordur.

Endonezya, 1900 ve 2016 yılları arasında 113 büyük depremle dünyanın depreme en meyilli ülkeleri arasında ikinci sırada yer almaktadır. Endonezya’daki bu deprem sıklığının sebebi, Ateş Çemberi üzerindeki konumudur. Dünyadaki depremlerin çoğu, yaklaşık 40.000 kilometrekarelik ayakkabı şeklindeki  şeklindeki bir alanı kapsayan Ateş Çemberi’nde meydana gelmektedir. Bölgedeki tektonik plakaların hareketinin yanı sıra denizaltı veya yüzey volkanik patlamaları, yüzyıllar boyunca Endonezya’yı etkileyen birçok depremin baş rolü olmuştur.

Orta Doğu’da bir ülke olan, yüksek sismik aktivitenin olduğun bir bölgede yer almaktadır. Dünyanın en büyük üçüncü deprem ülkesidir ve 1900’den 2016’ya kadar en az 106 deprem yaşanmıştır. Ülke, Avrasya ve Arap tektonik plakalarının buluştuğu yerde bulunmaktadır. Sismik bölge, 1600 kilometre uzunluğunda ve 400 kilometre genişliğinde bir alanla ülkenin büyük bir bölümünü kapsamaktadır.

Listedeki diğer ülkeler gibi, Türkiye’de dünyanın sismik açıdan en aktif noktalarından biri olan Avrasya ve Arap levhalarının sınırının tepesinde yer almaktadır. Arap levhası kuzeye, nispeten istikrarlı olan Avrasya Levhasına doğru ilerliyor. Türkiye, bu levhalar arasındaki çarpma sınırında yer almaktadır. Arap Plakasının hareketi, Kızıldeniz ve Aden Körfezi’nin orta deniz sırtları boyunca yeni kabuğun oluşumu ve yayılmasıyla tetiklenir. Bu yeni kabuğun yayılması, Arap plakasına kuzeye doğru itme sağlar. Arap levhasından gelen basınç, ülkede şimdiden ortak bir noktadan başlayıp daha sonra Kuzey Anadolu Fayı ve Doğu Anadolu Fayı olarak ayrılan iki fay oluşturmuştur. Bu faylar boyunca konumlar, depreme karşı oldukça hassastır.

Endonezya gibi, Japonya’da Ateş Çemberi’ne yakındır ve bu da onu felaketle sonuçlanan depremlere karşı oldukça savunması kılmaktadır. Bu felaketlerin sorumlusu kıta ve okyanus levhalarının Japonya’da ve çevresinde hareket etmesidir. Japonya dört farklı tektonik plakanın birleşimindedir. Bunlar Kuzey Amerika levhası, Pasifik levhası, Filipin levhası ve Avrasya levhasıdır. Filipin ve Pasifik levhalarının diğer iki levhanın altına hareketi ve batması depremlere neden olur.

Peru, Güney Amerika ve Nazca plakaları arasındaki ara yüzdedir. Birincisinin ikincisi üzerinde yılda 77 mm’lik bir hızla hareketi, plaka ara yüzündeki itme faylanmasına bağlı depremleri tetiklemektedir. Peru’nun dağlık bölgelerindeki volkanizma ve Peru-Şili Çukuru ile And Dağları’nın oluşumu da bu levhaların hareketinden kaynaklanan levha tektoniğinin bir sonucudur.

ABD’nin batı kıyılarının bazı kısımları Pasifik Ateş Çemberi’ndedir. Bölgede levha tektoniği de etkindir. Pasifik ve Kuzey Amerika plakalarının dinamik sınırı, özellikle Alaska ve Kaliforniya da olmak üzere ülkedeki birçok depremden sorumludur.

Dünyanın Depreme En Eğilimli 10 Ülkesi