Coğrafya Terimleri Sözlüğü

2
45940
görüntülenme

Bütün coğrafik terimleri hatırlamak imkansızdır. Asit yağmuru, barometre, atmosfer, iklim ve hava vs.. gibi terimler günlük hayatımızda kullandığımız kelimelerden bazıları. Çoğu zaman, bu coğrafya terimlerin doğru anlamını bilemiyoruz. Bu yazı ile anlamını bilemediğimiz coğrafya terimlerinin ne anlama geldiğini öğreneceğiz. Coğrafya arama motoru ile şunun anlamı nedir? bu ne demektir? o ne işe yarar?… vs tüm sorularınıza cevap bulabileceksiniz.

Coğrafya Sözlüğü

A B C Ç D E F G Ğ H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

A

Adap­tas­yon : Canlıların çevreye uyumunu sağlayarak yaşama ve çoğalma şanslarını artıran kalıtsal özellikleri, uyarlama.

Afet Böl­ge­si : Deprem, volkanik olay, sel, çığ, heyelan ve orman yangını gibi doğal afetlerin meydana gelebileceği alanlar.

Ağır Me­tal­ler : Cıva, kurşun ve çinko gibi çevre açısından zararlı maddeler.

Al­ter­na­tif Kay­nak : Bir kaynağın yerine kullanılabilecek ve aynı işlevi görebilecek kaynak.

Anksiyete : Kaygı, korku, gerilim ve sıkıntı hâli

Art Böl­ge : Bir limanın ya da işlek pazarın gerisindeki yerler. Art bölge, bir limanı ticari
etkinlik bakımından besler ve ona çeşitli ulaşım yollarıyla bağlıdır. Bir limanın
gelişmesi büyük çapta art bölgesinin genişliğine bağlıdır.

Asit Yağ­mu­ru : Sanayi kuruluşları, ev ve iş yerleri ile egzozlardan havaya yayılan azot ve sülfür oksitlerin yağışlarla yere düşmesi.

Aşı­rı Nü­fus : Belli bir gelişme düzeyinde kaynaklarla toplam nüfus karşılaştırıldığında, nüfus miktarındaki azalmanın yararlı gözüktüğü nüfus hacmi. Bir bölgede ya da ekonomide, nüfusun aşırı yoğunlaştığını gösteren özel terim.

Atık : Çevrenin doğal yapısını bozan ve çevreye bırakılmış olan katı, sıvı, gaz veya radyoaktif maddeler.

Antimeridyen : Herhangi bir meridyenin tam karşısından geçen ve meridyeni 180°ye tamamlayan meridyen.

Antisiklon : Bir basınç değerinin çevresindeki basınç değerlerine göre fazla olması durumu. 2. Yüksek basınç.

Anökümen : Yerleşilmemiş ve yerleşilmesi imkânsız bölgeler, araziler.

Asit Yağışı : Fosil yakıtların yakılması ile oluşan kimyasal maddelerin kirlettiği yağışlar.

Astronomi : Gök cisimleriyle ilgilenen bilim dalı.

Aydınlanma Dairesi : Yeryüzünün aydınlık ve karanlık olan bölümlerini ayıran sınır.

Abiyotik : Ortamı oluşturan canlı olmayan her şey abiyotik faktörler olarak bilinir. Kaya, su, dağlar çevrenin abiyotik unsurlarına örnektir.

Ablasyon : Erime ve buharlaşma nedeniyle kaybedilen net su olarak tanımlanır.

Aşınma : Aşınma, ‘materyallerin ovma etkisi’ nedeniyle bozulmasıdır.

Ağaçlandırma : Ağaçlandırma, çorak topraklarda ve ormanlık alanlarda ağaç dikmek anlamına gelir.

Artçı şiddet : Ana depremden sonra, merkez üssünden hissedilen sarsıntılara verilen isimdir.

Aeolian : Bu coğrafya terimi, Aeolus yani yunan rüzgar tanrısından türemiştir. Aeolian, rüzgarların neden olduğu erozyona verilen isimdir.

Albedo : Dünyevi bir cisim tarafından yansıtılan güneş ışınlarının miktarı albedo olarak adlandırılır.

Alüvyon Yelpazesi : Tortu yüzünden oluşan yelpaze şeklinde bir toprak dolgusudur. Genellikle vadi eteklerinde bulunur.

Alüvyon : Alüvyon nehirler tarafından oluşan birikintilerdir.

Antipod : Dünyanın herhangi bir noktasına olan tam zıt nokta antipod olarak adlandırılır. Örneğin, güney ve kuzey kutupları birbirlerinin antipodlarıdır.

Antisiklon : Coğrafya tanımlarına göre, antisiklon yüksek basınç ve sıcak koşullar üreten dengeli bir hava kütlesidir.

Aphelion : Yörüngede dönerken dünyanın Güneş’ten en uzak olduğu zaman noktasıdır. Bu, 3 Temmuz’da, güneşin Güneş’ten yaklaşık 94.555.000 mil uzakta olduğu zaman ortaya çıkar.

Akifer : Akifer, dünyanın merkezinde bulunan su rezervidir. Başka bir deyişle, yüzey uygulamaları için çıkarılan bir yeraltı su rezervidir.

Arroyo : Arroyo kuru bir dereye, yoğun bir şekilde yağmur yağması sonucu oluşan taşkına verilen isimdir.

Atmosfer : Yerküreyi çepeçevre saran ve içerisinde çeşitli gazların bulunduğu tabakadır. Atmosferin %78,09’u Azottan, %20.95’i oksijenden ve geri kalan %0,96’sı 19 farklı gazdan oluşur.

Atoll : Sığ bir lagünü kuşatan halka şeklinde bir mercan resifidir.

Aurora Australis : Aurora Australis, gece gökyüzünde güney yarımkürede görülen bir ışık grubudur. Ayrıca ‘Güney Işıkları‘ olarak bilinirler ve genellikle yeşilimsi-mavi tonlarında ortaya çıkarlar.

Aurora Borealis : Uzak kuzey yarımkürede görünen muhteşem bir ışık grubudur. Gece görünür ve aynı zamanda ‘Kuzey Işıkları‘ olarak da bilinir.

Ana Akım : Akarsulara akan yeraltı su sızıntısına verilen isimdir.

Ayrışma : Organik maddenin ayrıştırıcılar tarafından daha basit maddelere dönüştürülmesi işlemine verilen isimdir.

Akarsu-Buzul : Buzulların erimesi sonucu oluşan akarsular veya nehirlerdir.

Ada : Her yönü su ile çevrili olan araziye verilen isimdir.

Ada Yaylası : Yay şeklinde volkanik dağlar tarafından oluşturulan yay biçiminde bir zincir ada yayı olarak bilinir.

Ağız : Bir nehrin başka bir su kaynağına aktığı yere nehrin ağzı denir.

Azot Döngüsü : Atmosferdeki azotun yıldırım, yağmur ve toprağa çökelme yoluyla azot oksitlere dönüştüğü belli kimyasal reaksiyonlardan oluşan atmosferdeki azotun dolaşımı ile ilgili döngüye azot döngüsü denir. Bitkilerde bulunan bakteriler tarafından toplanır ve metabolize olur ve organik madde bakteriler tarafından ayrıştırıldığında atmosfere geri gönderilir.

Azot Fiksasyonu : Azot fiksasyonu, atmosferik azotun doğal olarak veya endüstriyel prosesler vasıtasıyla çeşitli bakteriler tarafından amonyağa dönüştürüldüğü azot döngüsündeki bir aşamadır.

Akıntı Akımı : Bölgedeki arazinin orijinal eğiminin tersi yönde akan akıma verilen isimdir.

Aşırı Otlatma : Hayvanların aşırı beslenmesi sonucu arazinin hasar görmesine verilen isimdir.

Akış : Toprağa absorbe edilmeyen ve arazi yüzeyi boyunca akan su (yağmurdan gelen) için kullanılan terimdir.

B

Bağıl Nem : Havada bulunan su buharının doyma noktasına oranı.

Bak­te­ri : Tek hücreli canlı.

Basınç : Atmosferdeki gazların yeryüzüne uyguladığı ağırlık.

Bes­len­me Hal­ka­la­rı : Varlıkların birbirini doğrudan etkileyen doğal çevre elemanlarının her biri.

Beş Yıl­lık Kal­kın­ma Plan­la­rı : Türkiye’nin kaynak kullanımına ilişkin olarak 1963’ten bu yana beşer yıllık dönemler için hazırlanan ekonomik ağırlıklı planlar. Planlama ile ilgili araştırma  ve çalışmalar Devlet Planlama Teşkilatınca yürütülür.

Beşerî Çevre : Coğrafya biliminin yeryüzünde canlıların dağılışını inceleyen dalı.

Bilim : Doğa, birey ve toplum ile ilgili nesnel yöntemlerle elde edilmiş düzenli ve sistemli bilgiler toplamı.

Biyocoğrafya : Yeryüzünde canlıların dağılışını inceleyen coğrafya biliminin dalı. 2. Canlılar coğrafyası.

Bi­yo­çe­şit­li­lik : Canlıların genetik yapılarına bağlı olarak tür içi ve türler arası farklılıklarının tümü.

Biyosfer : Atmosferin, litosferin ve hidrosferin canlı yaşamına uygun olan alanı. 2. Canlılar küresi.

Boylam : Yeryüzündeki herhangi bir noktanın başlangıç meridyenine olan uzaklığının açı cinsinden değeri.

Botanik : Bitki bilimi.

Borsa : Bazı tüccarların ve özellikle sarraflarla değerli kâğıt ve tahvil alışverişiyle uğraşanların alım satım ve değişim amacıyla devlet denetimi altında iş yaptıkları yer.

Bo­ru Hat­tı : Genellikle sıvı maddeleri uzak mesafelere ulaştırmak için yapılan ve pompalama sistemiyle çalışan boru şebekesi.

Boz­kır : Ağaçsızlığın egemen olduğu, kurakçıl otsu bitkilerden oluşan, sıcak ve ılıman
iklimlerde geniş alanlara yayılan doğal bölge.

Bölge : Doğal, beşerî ve ekonomik özellikleri bakımından benzerlik gösteren arazi birimleri.

Buharlaşma : Suyun sıvı şeklinden gaz buhar şekline dönüşmesi.

Bulut : Havadaki su buharının yeryüzüne göre yüksekte yoğunlaşması ile oluşan, küçük su damlacıkları ya da buz kristallerinden oluşan yığın.

Biyoçeşitlilik : Belirli bir alanda bulunan türlerin çeşitliliği olarak tanımlanır. Verilen ekosistemde çeşitli flora ve faunayı içerir.

Biyocoğrafya: Biyocoğrafya gezegendeki hayvanların ve bitkilerin dağılımı incelenmektedir.

Biyosfer : Biyosfer; bitki ömrü, hayvan hayatı ve yeryüzünü oluşturan diğer faktörlerin toplamıdır.

Baraj: Bir baraj, bir suyolunda bir bariyer olarak, suyun yönünü değiştirmek ya da suyun derinliğini arttırmak için kullanılan yapıdır.

Bazalt : Bazalt, bir magmatik kayaçtır. Bu ince taneli kaya, püskürülen lavın su altında hızla soğumasıyla oluşur.

Bentos : Bentos, denizde yaşayan deniz organizmalarıdır.

Wegener-Bergeron-Findeisen Süreci : Bu işlem yağmurun oluşumunu ifade eder. Orta ve yüksek enlemlerin soğuk bulutlarında soğuk yağmur ya da buz kristali oluşur.

Biyoyakıt : Gaz, alkol ve uzun ölü biyolojik maddeler gibi maddeler biyoyakıt oluşturur. Organik materyallerin kullanımı biyoyakıtın fosil yakıtlardan farklı olmasını sağlar.

Biyogaz : Biyogaz, oksijensiz organik maddenin parçalanmasıyla üretilen biyoyakıt türü olarak tanımlanır.

Biyolojik Kontrol : Biyolojik kontrol, tarımdaki yabani otları ve zararlıları kontrol altında tutmanın doğal bir yoludur.

Biyokütle : Biyokütle iki şekilde tanımlanabilir: 1. Biyokütle geleneksel ve yenilenebilir bir enerji kaynağıdır. Bu enerji, ölü organik ya da odun ve bitkiler gibi yaşayan organik maddelerden üretilir. 2. Biyokütle, belirli bir bölgedeki ekosistemdeki canlı madde ve biyolojik organizmalar olarak tanımlanır.

Biyom : Biyom benzer iklim koşullarına sahip bölgelerdir, bitki, hayvan ve toprak organizmalarına benzer ekolojidir. Genellikle ekosistem olarak bilinirler.

Biyolojik Denetleme : Değişiklikleri izlemek, anlamak ve kaydetmek için yapılan ekosistemin ayrıntılı bir gözlemidir.

Biyosfer : Biyosfer, dünyadaki mevcut ekosistemlerin toplamıdır. Diğer bir deyişle, biyosfer, tüm canlı varlıkların, bunların etkileşimlerinin, karşılıklı bağımlılığın ve ilişkilerin küresel bir bütünleşmesidir.

Biyota : Belirli bir bölgede yada çevrede bulunan bitki ve hayvan yaşamının bütününe verilen isimdir.

Biyotop : Biyotop, belirli bitkiler ve hayvanlara uygun, homojen iklim koşullarına sahip bir alandır.

Biyotik Faktörler : Biyotik faktörler, bir ekosistemin tüm canlı organizmalarıdır. Bir canlının başka canlıya etkisi, hayvanlar, bitkiler, insanlar ve suda yaşayan flora ve faunayı kapsar.

Blizzard : Blizzard çok düşük sıcaklıklar, kuvvetli rüzgar ve yoğun kar bulunan şiddetli bir kış fırtınasıdır.

Bulut : Bulut, atmosfere asılı su damlacıkları veya buz kristallerinin kümeleridir. Bunlar atmosferde yoğunlaşma nedeniyle oluşur ve hatta toz, duman ve diğer parçacıklardan oluşabilir.

Bulut Tohumlama : Bulut tohumlama, belirli bir bölgede fırtına bulutlarının üzerinden ve çevresinde kuru buz kristallerini veya gümüş iyodür parçacıklarını serbest bırakarak atmosferdeki yağışın artmasına yönelik girişimdir.

Buharlaşma : Suyun buhar haline dönüşmesi işlemi buharlaşma olarak bilinir.

Buzul : Kar birikimiyle oluşan büyük buz kütlesine bir buzul denir.

Buzul Hareketi : Buz ile yüzey arasındaki sürtünme nedeniyle buzun erimesinden kaynaklanan buzulun hareketi, bazal kayma nedeniyle buzul hareketi olarak bilinir.

Boylam : Dünya’nın doğu ve batı yarı küresinde uzanan, mesafeyi, yeri ve zamanı ölçmek için kullanılan hayali dikey çizgilerdir.

Basınç Düşüşü : Basınç düşüşü, belirli bir bölgedeki belirli bir saatte barometrik basıncın değişim oranı olarak tanımlanabilir.

Basınç Erime Noktası : Coğrafya terimlerine göre basınçlı erime noktası, basınç uygulandığında buzun erimesi gereken sıcaklıktır. Bu sıcaklık genellikle 0 ° C’nin altındadır.

C

Cephe : Farklı karakterdeki hava kütlelerinin karşılaştığı alan.

Coğrafya : Yeryüzündeki doğal, beşerî ve ekonomik olguları, insanla ilgi kurarak inceleyen bir bilim.

CBS : Değişik kaynaklardan coğrafi verilerin derlenmeleri, bilgisayar ortamında depolanması, işlenmesi, analiz edilmesi işlevlerini yerine getiren donanım, yazılım ve kullanıma verilen ad.

Coğrafi Konum : Bir yerin dünya üzerinde bulunduğu konum.

Corriolis : Dünya’nın kendi çevresindeki dönüşünden dolayı rüzgârların sapmaya uğramasını sağlayan kuvvet.

Choropleth Harita : Farklı renk ve gölgelendirmeler kullanarak bölgelerdeki farkı gösteren haritaya verilen isimdir.

Coriolis Kuvveti : Coriolis kuvveti, kuvvetin kendi çevresinde dönmesi nedeniyle dünyanın yarı küreleri üzerindeki etkisidir.

Cumec : Su akış hızını ölçmek için kullanılan birimdir.

Ç

Çayır : Yağışlarla yeşeren ve sürekli yeşil kalan gür ot toplulukları.

Çevre : Canlı ya da cansız varlıkların; içinde oluştuğu, varlığını sürdürdüğü, etkilediği veya etkilendiği ortam.

Çevre Kirliliği : Üretim ve tüketim etkinlikleri nedeniyle oluşan atıkların çevreyi olumsuz yönde etkilemesi.

Çöl : Yıllık yağış miktarının çok düşük olduğu, bitki örtüsünün hiç olmadığı ya da seyrek olduğu kurak yerler.

Çığ: Dağlardan veya tepelerden aşağı doğru hızla inen kar kütlesine çığ denir.

Çubuk Grafik : Çubuk grafik, çeşitli miktarların veya frekansların grafiksel bir sunumudur. Bu öğeler uzunluk değişikliklerine göre gösterilir.

Çekirdek : Çekirdek yüksek sıcaklığa sahip dünyanın en merkezi alanıdır. Demir ve nikelden oluşur.

Çürük : Yıkım ve hasar sonrası geride kalan moloz olarak tanımlanır.

Çarpışma : Çarpışma, güneşin bir enlem üzerinde ufuktan tam 90 derecede yukarıda olduğu noktadır.

Çiy : Çiy, kışın veya soğuk havalarda sabahları görülen suyun yoğunlaşmasıdır.

Çiy Noktası : Çiy noktası, havanın doygun hale geldiği sıcaklıktır.

Çevre : Çevre, birlikte yaşayan canlıların, çevrenin ve organizmaların toplamıdır.

D

Da­ğı­tım : Bir merkezden çeşitli yerlere gönderme işi.

DDT : Zehiri çok etkili olan böcek öldürücü bir madde.

De­mog­ra­fi : İnsan topluluklarının nüfusunun ne kadar olduğu, doğum ve ölüm oranları, evlilik ve göç gibi özellikleriyle ilgilenen bilim, nüfus bilimi.

De­mog­ra­fik Ya­tı­rım : Eğitim, sağlık, beslenme ve barınma gibi alanlar için gerçekleştirilen yatırımlar.

Dre­naj : Toprakta bitkilerin yetişmesine zararlı olan fazla suların akıtılması, akaçlama.

Doğa : İnsan elinin değmediği, kendiliğinden var olan canlı ve cansız varlıkların tümü.

Doğal Çevre : İnsan tarafından müdahale edilmemiş çevre.

Do­ğal Afet : Deprem, volkanik olaylar, çığ ve sel gibi can ve mal kaybına neden olan afetler.

Do­ğal Kay­nak : Çevrede kendiliğinden var olan hava, su, gaz ve çeşitli minerallerden oluşan kaynaklar.

Do­ğal Nü­fus Ar­tı­şı : Doğum ve ölümler arasındaki farka göre gerçekleşen nüfus artışı.

Do­ğum Ora­nı : Canlı doğumların, çocuk doğurabilecek yaştaki kadınların sayısına oranı. Bu oranda genellikle 12-49 yaş arasındaki kadınlar söz konusudur.

Dönence : Kuzey ve Güney Yarım Küre’de Güneş ışınlarının dik düştüğü en son 23° 27′ enlemleri.

Dö­viz : Ülkeler arası ödeme yapmakta kullanılabilecek para, çek ve poliçe gibi her türlü
ödeme aracı.

Dulda : Bakı durumunda olan yamacın karşısında olan yamaç. 2. Kuytu yer.

Dağlı Vejetasyon : Bazı çevresel koşullar altında doğal olarak yetişen dengeli bitki örtüsüne verilen isimdir.

Degradasyon : Su ve dondan kaynaklanan, kayaların kademeli olarak yıpranması olarak tanımlanmaktadır.

Delta : Coğrafi terminolojide delta, genellikle nehrin ağzında bulunan alüvyonlu toprağın çökeldiği üçgen bir düzlüktir.

Dendritik : Dendritik, ağaç desenini andıran bir akışın tanımlamasını ifade eder.

Dendrokronoloji : Yetişmiş bir ağacın yaşını belirleme sürecidir.

Denitrifikasyon : Toprakta bulunan bakteriler tarafından nitratların azota dönüşmesi anlamına gelen bir coğrafya terimidir. Bu, toprağı daha verimli hale getirir.

Detritivore : Ölü materyalleri besleyen bir organizmadır.

Diyastrofizm : Diyastrofizm, kabukların, kıtaların, dağların, çöküntülerin, fayların ve okyanusal yatakların oluştuğu bir süreç bozulmasıdır.

Dağıtım : Ürünlerin imalattan tüketiciye taşınması gibi kaynakların veya diğer maddelerin dağılımına verilen isimdir.

Dağıtım Kanalı : Piyasaya ürünlerin taşınması için bir yol veya hattır.

Drenaj Havzası : Nehir sistemi ve kolları tarafından tahliye edilen bir alandır.

Dike : Sel önlemek için inşa edilmiş bir duvardır.

Dolu : Dağınık düzensiz buz biçiminde gelen yağış dolu olarak bilinir.

Depolama Alanı : Evsel, ticari veya endüstriyel atıkların atıldığı bir yere depolama alanı denir.

Düşük Gelgit : Deniz suyunun en alçak noktası düşük gelgit olarak bilinir.

Deniz iklimi: Deniz iklimi, denize kıyı bölgelerinde görülen iklimdir.

Doğal Artış : Doğal artış, yüksek doğum oranı ve düşük bir ölüm oranı nedeniyle insan nüfusundaki artış olarak bilinmektedir.

Doğal Kaynaklar : Doğal kaynaklar doğada bulunan ve ekonomik ve ticari değere sahip olan maddelerdir.

Doğal Rezerv : Doğal rezerv, doğal bir mirasın korunması için, doğayı ve bitki örtüsü, fauna, jeolojik özellikler ve yaban hayatı gibi bileşenlerini korumak için oluşturulmuş bir alandır.

Deniz Meltemi : Deniz meltemi, karadan yüzeyin sıcaklığı ve deniz yüzeyi arasındaki farklılıklardan dolayı denizden karaya doğru ilerleyen yerel rüzgardır.

E

Ekinoks : Yıl içinde iki kez görülen gece-gündüzün eşit olması durumu. 2. Gece-gündüz eşitliği.

Ekliptik : Dünya’nın Güneş çevresindeki dönüş hareketini yaparken izlediği yörünge çemberi.

Ekoloji : Canlıların hem kendi aralarındaki hem de çevreleriyle olan ilişkilerini tek tek veya birlikte inceleyen bilim dalı. 2. Çevre bilimi.

Eko­no­mi : İnsanların yaşayabilmek için üretme ve ürettiklerini bölüşme biçimlerinin ve bu
etkinliklerden doğan ilişkilerin bütünü.

Ekosistem : Canlılar ile bunları saran çevrenin karşılıklı ilişkileri sonucunda meydana gelen ekolojik sistem.

Eksen : Dünya’nın ya da başka bir gök cisminin merkezinden geçen ve bir ucundan öbürüne uzanan hayalî çizgi.

Eks­trem : Aşırı, uç, sıra dışı.

Elektrolit Denge : Yaşamsal faaliyetlerin sürebilmesi için gerekli olan sıvı dengesi.

Emis­yon : Gaz ya da gaz ve parçacıklarının atmosfere verilmesi.

Entegrasyon : Bütünleşme, uyum

Eksen Eğikliği : Ekvator düzlemi ile yörünge düzlemi arasındaki 23° 27’lık eğiklik.

Ekvator : Dünya’nın eksenine dik olarak geçtiği varsayılan hayalî çember.

Enlem : Yeryüzündeki herhangi bir noktanın Ekvator’a olan uzaklığının açı cinsinden değeri.

Erozyon : Toprağın üst kısmının akarsu veya rüzgârla taşınması

Eksen : Coğrafya terminolojisinde eksen, Kuzey ve Güney kutbu boyunca uzanan hayali bir çizgidir. Dünya her 24 saatte bir bu eksende döner, bu da gece ve gündüz olayını meydana getirir.

El Nino : Düzensiz hava koşullarına neden olan Güney Amerika’nın batı sahillerindeki yüzey sularının ısınması El Nino terimi ile bilinir. Bu, her 4-12 yılda bir gerçekleşir.

Elüviasyon : Bir toprak horizonundan ana materyale doğru suyun aşağıya doğru hareketiyle özellikle toprak kolloidleri başta olmak üzere, materyallerin suspansiyon içerisindeki hareketidir.

Enerji Kaynağı : Yakıt olarak işlev gören her malzemeye enerji kaynağı denir. Örnek olarak kömür, gaz, benzin ve odun vs. gösterebiliriz.

Epicenter : Epicenter bir depremin orijin kaynağıdır.

Ekvator : Coğrafi terminolojide ekvator, dünya yüzeyinin merkez çevresinde çizilmiş olan ve gezegeni iki eşit küreye bölen sanal bir dairedir:

Ekvator İklimi : Tropik bölgelerde görülen yağışlı ve rutubetli iklim, ekvator iklimi olarak bilinir.

Erozyon : Bir yüzey alanının aşınması veya yıpranma işlemi erozyon olarak bilinir.

Enlem : Her iki yarım kürede ekvator boyunca uzanan hayali yatay çizgiler enlem olarak bilinir.

F

Fau­na : Yeryüzünün belirli bir bölgesinde kara ya da su ortamında yaşayan hayvan topluluğu.

Fizibilite : Yapılabilirlik, olurluk.

Fizyolojik : Normal, doğal olarak işleyen.

Flo­ra : Yeryüzünün belirli bir bölgesinde kara ya da su ortamında yaşayan bitki türlerinin
tamamı.

Fonk­si­yon : Bir nesne veya kimsenin yaptığı iş. İş görme yetisi, görev.

Fo­sil : Önceki jeolojik zamanlarda yaşamış, günümüze kadar belirli koşullarda korunarak
kalmış ve tortul tabakalar arasında taşlaşmış canlı kalıntıları.

Fosil ya­kıt­lar : Petrol, kömür ve doğal gaz gibi organik kökenli yakıtlar.

G

Gay­ri Sa­fi Mil­lî Ha­sı­la : Bir ülke vatandaşlarının belirtilen bir yıl içinde ürettikleri toplam mal ve hizmetlerin belirli bir para birimi karşılığındaki değerinin toplamı.

Ge­ce­kon­du : İmar yasasına uyulmadan ve izin alınmadan yapılmış standartları düşük olan kaçak yapılar.

Genç Nü­fus : Önemli bir bölümü alt yaş gruplarında yer alan nüfus.

Geoit : Dünya’nın kutuplardan basık, Ekvator’dan şişkin kendine has şekli.

Gerçek Alan : Yeryüzü şekillerinin tüm engebeleri ile hesaplanan alanı.

Greenwich : Başlangıç meridyenin diğer adı.

Günberi : Dünya’nın yörüngesinde Güneş’e en yakın olduğu konum. 2. Perihel.

Günöte : Dünya’nın yörüngesinde Güneş’e en uzak olduğu konum. 2. Afel.

Göç : Sürekli ya da geçici olarak yerleşme amacıyla insanların yaşadığı yeri değiştirmesi
olayı.

Göreceli Konum : Bir şehrin ya da bir ülkenin gelişmesine katkı yapan kendisine has coğrafi özelliklerin tümü. 2. Özel konum.

Gurup Vakti : Güneşin batış anı.

Gün Dönümü : Mevsimlerin başlangıç ve bitiş tarihi. 2. Solstis.

Gü­rül­tü Kir­li­li­ği : Ses düzeyinin insanlar üzerinde psikolojik ve fizyolojik bakımdan olumsuz etki yaratması durumu

Ğ

H

Ham Mad­de : Bir ürün veya mal oluşturmak için gerekli maddelerin işlenmeden önceki doğal durumu.

Harita : Yeryüzünün tamamının ya da bir bölümünün kuş bakışı görünüşünün belli bir oranda küçültülerek düzlem üzerine aktarılması.

Hava Durumu : Dar alanda kısa süreli meydana gelen hava koşulları.

Ha­va Kir­li­li­ği : Atmosfere karışan gaz, koku, duman ve çeşitli partiküllerin oranının canlıların yaşamını olumsuz yönde etkileyecek ve diğer maddi varlıklara zarar verecek
düzeye ulaşması durumu.

Hava Kütlesi : Sıcaklık ve nem bakımından benzerlik gösteren geniş hava parçası.

Hava Limanı : Hava taşıtlarının iniş-kalkış, bakım, onarım, yakıt ikmali, park etme, yolcu ve yük indirip bindirme gibi hizmetlerin verilmesi amacıyla özel olarak inşa edilmiş tesis.

Hidrografya : Coğrafyanın yeryüzündeki su kütlelerini inceleyen dalı.

Hidrosfer : Yerküre üzerindeki çanakları doldurmuş suların (okyanuslar, denizler, göller, akarsular ve yeraltı suları) ortak adı. 2. Su küre.

Hinterlant : Bir yerleşim merkezi ya da limanı iç ve dış ticareti bakımından besleyen, ona çeşitli ulaşım yolları ile bağlı olan dar ya da geniş bölge. 2. Ard bölge.

Höyük : Birkaç kez kurulup çeşitli nedenlerle yıkılmış ve yerinde yapay tepe oluşmuş tarih öncesi yerleşme.

Hu­mus : Canlı kalıntılarının ayrışması sonucu oluşan ve toprağın verimliliğini artıran üst
katman.

I

Isı : Maddeyi oluşturan taneciklerin toplam kinetik enerjisi.

Işın : Bir ışık kaynağından etrafa yayılan ışık demeti.

Işıma : Yeryüzünün kazandığı enerjinin bir bölümünü atmosfere geri vermesi.

İ

İklim : Geniş alanlarda uzun süreli meydana gelen hava olaylarının ortalaması.

İs­tih­dam : Bir kimseyi bir işte, bir hizmette çalıştırma.

İşlev : Bir yerleşmenin oluşmasını, gelişmesini, varlığını sürdürmesini sağlayan ekonomik ya da sosyokültürel sebepler. 2. Fonksiyon.

İzobar : Aynı basınç değerine sahip noktaların birleştirilmesiyle elde edilen kapalı eğriler. 2. Eş basınç eğrisi.

İzobat : Okyanus, deniz ya da göllerde aynı derinlik değerine sahip noktaların birleştirilmesiyle elde edilen kapalı eğriler. 2. Eş derinlik eğrisi.

İzoyet : Aynı yağış miktarını alan noktaların birleştirilmesiyle elde edilen kapalı eğriler. 2. Eş yağış eğrisi.

İzohips : Aynı yükselti değerine sahip noktaların birleştirilmesiyle elde edilen kapalı eğriler. 2. Eş yükselti eğrisi.

İzoterm : Aynı sıcaklık değerine sahip noktaların birleştirilmesiyle elde edilen kapalı eğriler. 2. Eş sıcaklık eğrisi.

J

Jeomorfoloji : Coğrafyanın yeryüzü şekillerini inceleyen dalı.

Jeoloji : Yer kabuğunun yapısını inceleyen bilim dalı. 2. Yer bilimi.

Jeopolitik : Devletlerin, coğrafi özellikleri ile dış siyasetleri arasındaki ilgiyi inceleyen bilim

Jeo­ter­mal Ener­ji : Yeryüzünün iç ısısından elde edilen enerji.

K

Kabotaj : Bir ülkenin iskele veya limanları arasında gemi işletme işi.

Kal­kın­ma : Geri kalmış ülkelerin ekonomik düzenlemeler yoluyla gelişmiş ülkelere yetişme
çabası.

Kal­kın­ma Hı­zı : Belirli iki tarih arasında ekonomide büyüme veya gelişme durumu.

Kar­bon Dön­gü­sü : Karbonun hava küre, su küre, taş küre ve canlı küre arasındaki dolaşımı.

Ka­tı Atık : Katı yapıdaki atıkların tümü.

Kasaba : Şehirden küçük, köyden büyük kırsal özelliklerini koruyan yerleşme merkezi.

Kent­leş­me : Elverişli koşulların doğmasıyla kırsal yörede bulunan küçük bir yerleşim yerinin zamanla büyüyüp kalabalıklaşması, kent niteliğini kazanması.

Kır­sal Nü­fus : Köy ve köy altı yerleşim birimlerinde yaşayan nüfus.

Kı­ta Sa­han­lı­ğı : Karaları çevreleyen ve kara sayılan 200 metre derinliğe kadar olan sığ deniz dipleri.

Klimatoloji : Coğrafyanın iklimle ilgilenen bilim dalı.

Korofl Orokarbon : Püskürtücülerde, soğutmada, plastik köpükte ve endüstriyel çözücülerde kullanılan, ozon
tabakasının tükenmesine yol açan ana faktör olduğu ve sera etkisine katkıda bulunduğu
düşünülen son derece kararlı (kalıcı) bileşikler.

Kroki : Bir yerin kuş bakışı görünüşünün kabataslak düzlem üzerine aktarılması.

Köy : Genellikle tarıma dayalı bir ekonomik yaşamın egemen olduğu, kasabadan küçük yerleşim birimi.

Kutup : Dünya’nın ekseninin, en güney ve kuzey uçları.

Kutup Dairesi : Dünya’nın her iki yarım küresinde 66° 33′ enleminden geçen çember.

Kült : Yerel özellikler taşıyan dinî törenler.

Kon­gre : Çeşitli ülkelerden yöneticilerin, elçilerin, delegelerin katılımıyla yapılan toplantı.
Bir kuruluşun temel sorunları konuşmak üzere belli sürelerle yaptığı genel toplantı. Kurultay.

Kon­tey­ner : Deniz taşımacılığında, genellikle değerli yükleri taşımada kullanılan ve uluslararası standartlara göre çelikten ya da alüminyumdan yapılmış sızdırmaz büyük
sandık, taşımalık.

Ku­rak­lık : Canlıların yaşamlarını tehlikeye sokacak oranda su azlığı. Buharlaşma miktarının yağıştan fazla olması durumu.

Ku­ru Ta­rım : Sulama yapmadan tarladan ürün elde etme yöntemi. Nadasa bırakma ve nöbetleşe ekim birer kuru tarım uygulamasıdır. Bu yollarla kuraklığın etkisi azaltılmaya
çalışılır. Kuraklığa uyabilen tohumlar elde edilmesi ve tarla işlerinin kuraklık
şartlarına uydurulması da kuru tarımın gereklerindendir.

Kül­tür : Toplumsal gelişme süreci içinde oluşturulan bütün maddi ve manevi değerler ile
bunları oluşturmada, sonraki kuşaklara iletmede kullanılan araçların bütünü.

Kü­re­sel Et­ki : Dünya genelinde bir etkiye sahip olma durumu.

L

Liken : Kayalarda ve ağaçlarda oluşan su yosunu ve mantar bileşimi.

Litosfer : Yerküreyi dıştan kuşatan ve esas yapısı kayaçlardan oluşan yer kabuğu. 2. Taş küre.

Lokasyon : Yeryüzünde bir alan.

M

Ma­den Re­zer­vi : Damar ya da yatakların zenginlik derecesi.

Ma­den Ya­ta­ğı : Maden filizi tabakalarının bulunduğu yer. Ağaç fundası, koca ­yemiş, mersin, sandal, keçiboynuzu, kermes meşesi, pırnal meşesi ve defne gibi odunsu bitkilerin de içinde bulunduğu ortam.

Ma­mul Mad­de : Yapılmış, işlenmiş, imal edilmiş maddeler.

Mangrov : Haliçlerde ve çamurlu kıyılarda oluşan ağaç ve çalılardan meydana gelen orman.

Maki : Her zaman yeşil kalan, çalı ve otlardan oluşan Akdeniz iklim tipinin karakteristik bitkisi.

Matematik Coğrafya : Evreni, Güneş sistemini ve onun bir elemanı olan Dünya’yı bir bütün olarak inceleyen coğrafyanın dalı.

Medeniyet : Bir ülkenin, bir toplumun, maddi ve manevi varlıklarının, fikir, sanat çalışmalarıyla ilgili niteliklerinin tümü, medeniyet.

Mer­can : Tropik ve ılık denizlerde yaşayan, geniş resifler oluşturan, mercanlar sınıfının
örneği olan kırmızı kalker iskeletli hayvan, mercan balığı.

Me­ta­lür­ji : Metalleri ve alaşımlarını elde etme, hazırlama, biçimlendirme ve işleme yöntem
ve tekniklerinin tümü.

Me­tan : Çürümekte olan karbonlu maddelerden çıkan, havada sarı bir alevle yanan renksiz bir gaz, bataklık gazı.

Met­ro­pol Alan : Büyükşehirleri çevresiyle birlikte belirten kavram. Büyükşehrin yayıldığı alan ile planlama, düzenleme, yönetim, ulaştırma, su ve elektrik işleri bakımından
büyükşehirlere bağlı yerler metropol alan içinde yer alır.

Mekân : Bulunan yer.

Meridyen : Ekvator’u dik olarak kesen, kuzey ve güney kutup noktalarından geçerek Dünya’yı çevrelediği varsayılan daire.

Mesken : Konut, ev.

Metodoloji : Yöntem bilimi.

Mikroklima : İçinde bulunduğu iklim alanından tamamen farklı bir iklime sahip olan küçük iklim alanı.

Mil­lî Ge­lir : Bir toplumun bir yıllık üretiminden, üretim araçları için harcananların düşülmesinden sonra kalan bölüm.

Mil­lî Park : Bilimsel ve estetik bakımdan az bulunan, doğal veya kültürel değere sahip olan, bu özelliklerinden dolayı koruma altına alınan bölge. Ülkemizde, Millî Parklar
Kanunu’na göre, millî park niteliğindeki alanlar Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenir.

Mi­ne­ral : Normal sıcaklıkta doğada katı durumda birtakım maddelerle karışık ya da bileşik
hâlde bulunan ya da kimyasal yollarla elde edilen inorganik madde.

Multidisipliner : Çok alanlı.

Mutlak Konum : Bir yerin enlem ve boylamına göre dünya üzerindeki yeri. 2. Matematik konum

N

Nem : Atmosferdeki su buharı.

Nü­fus : Belirli bir zamanda sınırları belirlenmiş bir bölgede yaşayan birey sayısı.

Nü­fus Ar­tış Hı­zı : Bir yerin nüfusunda belirli bir sürede meydana gelen artışın toplam nüfusa oranı. Nüfus artış hızı genellikle yıllık olarak ve yüzde üzerinden ifade edilir.

Nü­fus Ar­tı­şı : Doğumların ölümlerden fazla olması ya da göçlerle bir yerin nüfusunda meydana gelen çoğalma.

Nü­fus Po­li­ti­ka­sı : Nüfus artışına yavaşlatıcı ya da hızlandırıcı etkide bulunabilecek tedbirlerin bütünü.

Nü­fu­s Özel­lik­le­ri : Nüfusun yaş grupları, cinsiyet, okuryazarlık, kır ve kente göre dağılış vb. özellikleri.

Nü­fus Ya­tı­rım­la­rı : Demografik yatırımlar. Artan nüfusa bağlı olarak eğitim, sağlık, konut, ulaşım vb. yatırımların artması durumu.

Nü­fu­sun Yaş­lan­ma­sı : Doğumların azalması, sağlık şartlarının çok ileri seviyede olması sonucunda ortalama ömür süresinin uzaması ile bir yerin nüfusunda yaşlı kişilerin oranının
artması.

O

Oto­yol : Hızlı bir trafik akımı sağlamak amacıyla yapılan çok şeritli, çift yönlü geniş yol,
otoban.

Ozon : Molekülü üç oksijen atomundan oluşmuş, ağır kokusu olan gaz.

Ozon Tabakası : Ozon gazlarının oluşturduğu katman.

Ö

Ölçek : Haritalardaki küçültme oranı.

Ölüm Ora­nı : Bin nüfusa düşen yıllık ortalama ölüm sayısı.

Ökümen : Dünya üzerindeki yerleşilmiş ya da yerleşilebilir alanlar.

P

Paleoarkeoloji : İnsanlığın ilk ortaya çıkışından Neolitik Çağ’ın başlamasına kadar süren arkeolojik çağ ve bu çağı inceleyen bilim dalı.

Paralel : Dünya üzerinde çizildiği varsayılan, Ekvator’a paralel çemberlerden her biri.

Pes­ti­sit­ler : Zararli bitki ve hayvanları yok etmek için tarım alanlarında kullanılan insan üretimi kimyasal maddeler.

Plan : Yeryüzünün belirli bir kısmının büyük ölçek kullanılarak çizilmiş haritası.

Plan­la­ma : Ulaşılacak amaçları belirleyerek bu amaçlara ulaşmak için yapılacak olanları
belirleme ve sürece hazırlanma işi.

Profil : Yeryüzü şekillerinin yandan görünüşünü gösteren çizim.

Projeksiyon : Küremsi yeryüzünü düzleme aktarma yöntemleri. 2. İz düşüm.

Polder : Çeşitli yöntemlerle okyanus, deniz, göl, bataklık ve akarsu gibi alanlardan dolgu yapılarak kazanılmış bölge.

R

Rad­yas­yon : Elektromanyetik dalgalar ya da parçacıklar biçimindeki enerji yayılımı, ışınım.

Re­zerv : Yatağında ya da havzasında bulunduğu hesaplanan henüz işlenmemiş kömür,
demir, petrol vb.

Rüzgâr : Yüksek basınç alanından alçak basınç alanına yatay yönde hareket eden hava akımı.

Rüzgâr Frekansı : Rüzgârın yıl içinde belirli bir yönden esme sıklığı.

Rüzgâr Gülü : Rüzgârın adını ve yönünü gösteren levha.

S

Salınım Ticareti : Atmosfere aşırı decerede sera gazı salan ülkelerin, salması gerekenin altında sera gazı yayan ülkelerin kredilerini satın alma hakkı.

Sa­na­yi : Ham maddeler işlemek, enerji kaynaklarını yaratmak için kullanılan yöntemlerin
ve araçların bütünü.

Sa­na­yi Ül­ke­si : Ekonomisinin ağırlığını sanayi ürünleri oluşturan ülke.

Sera Etkisi : Kömür, doğal gaz ve petrol gibi fosil yakıtların geniş ölçüde kullanılmasıyla ortaya çıkan karbondioksidin dünya ölçeğinde iklim düzensizliklerine ve yerkürenin
ısınmasına neden olması.

Sek­tör : Bölüm, kesim (tarım sektörü, sanayi sektörü vb.).

Savan : Tropikal iklim bölgelerinde görülen yüksek boylu ot toplulukları.

Seyahatname : Gezginlerin gezip gördükleri yerleri yazdığı kitap. 2. Gezi yazıları.

Seyyah : Gezen, seyahat eden kimse. 2. Gezgin.

Sıcaklık : Bir maddenin moleküllerinin ortalama kinetik enerjisi.

Sıcaklık Terselmesi : Yerden yükseldikçe sıcaklığın azalmayıp artması.

Sınır : Herhangi bir toprak parçasını ayıran çizgi.

Sit : Tarih öncesinden günümüze kadar değişik çağların ve uygarlıkların kültür değerlerini
temsil eden eser veya kalıntı.

Ş

Şehir : Genellikle nüfusu 10.000’den fazla sanayi ve ticaret işlevlerinin ön planda olduğu yerleşim birimi.

Şe­hir Plan­la­ma­sı : Şehirlerin düzgün olarak gelişmesini sağlamak amacıyla gelecekte şehrin alacağı biçimin belirlenmesi.

Şelf : Kıta sahanlığı.

Şinşila : Yün tavşanı ailesine mensup kürk hayvanı.

T

Ta­rım­sal Ve­rim : Birim alandan elde edilen ürün miktarı.

Taş­kın : Akarsu yatağında kısa bir süre içinde kapasitenin üzerinde su birikmesi ya da
yağışlarla toprağın suyla kaplanması.

Teh­dit Al­tın­da­ki Tür­ler : Soyları tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan bitki veya hayvan türleri.

Tek­no­lo­ji : Bir sanayi dalı ile ilgili yapım yöntemlerini, kullanılan araç, gereç ve aletleri,
bunların kullanım biçimlerini kapsayan uygulama bilgisi, uygulayım bilimi.

Ter­mik San­tral : Isı enerjisi yardımıyla elektrik enerjisi elde edilen santral.

Ticaret : Ürün, mal vb. alım satımı.

Tonaj : 1. Bir taşıtın alabildiği ton miktarı. 2. Bir ticaret gemisinin iç hacminin hesaplanmasıyla bulunan taşıma kapasitesi.

Top­rak Kay­ma­sı : Toprak kütlesinin ve bazen tabakaların su ve eğimin etkisiyle aniden kayması olayı.

Tran­sit : Millî topraklardan geçiş sırasında, hiç durmadan gümrüksüz geçme.

Tri­ko­taj : Örme işleri.

Tun­dra : Kutup altı iklim bölgesinde, kısa ve serin geçen yaz döneminde yeşeren otsu
bitki örtüsü.

Turbalık : Orta kuşağın serin ve nemli, akıntısı az, suya doymuş düz yörelerinde gelişen
bataklık yosunları gibi yosunların, alttan zamanla değişmesiyle kalorisi az bir kömür durumuna dönüştüğü yerlere verilen ad.

Tu­rizm : Dinlenmek, eğlenmek, görmek ve tanımak vb. amaçlarla yapılan gezi.

Tü­ke­ne­bi­len Ener­ji Kay­nak­la­rı : Bir sefer kullanılabilen, yenilenemeyen enerji kaynakları. Fosil yakıtlar.

Tü­ken­me­yen Ener­ji Kay­nak­la­rı : Güneş, su ve rüzgâr gibi yenilenebilen enerji kaynakları.

Tüke­ti­ci : Üretilen mal ve hizmetleri kullanan kişi.

Tü­ke­tim : Üretilen veya yapılan şeylerin kullanılıp harcanması.

Tür : Ortak özellikleri olan, kendi aralarında üreyebilen canlıların ve bitkilerin tamamı.

Tan : Güneşin doğuş anı.

Topografya : Arazi şekillerini harita üzerinde gösterme tekniği.

Tsunami : Deniz altı depremleri veya deniz altında gerçekleşen volkanik patlamalar sonucu oluşan dev dalgalar.

U

Ulusal Saat : Bir ülkenin, kendisine en uygun meridyenin yerel saatini bütün ülke sınırlarında geçerli hâle getirmesiyle oluşan saat. 2. Ortak saat.

Uzaktan Algılama : Uçaklar ve uydulara monte edilen araçlar yoluyla, yeryüzü ve atmosfer ile ilgili veri toplama tekniği.

Uy­du Kent : İdari ve ekonomik bakımdan yakınındaki daha büyük kente az çok bağımlı kent.

Ü

Ülke : Bir devletin idaresi altındaki toprakların tümü.

Üre­tim : İnsanların, toplumun varlığı ve gelişimi için gerekli olan nesneleri sağlamak üzere amaçlı etkinlikleriyle doğal çevrelerini değiştirmeleri.

V

Viyadük : Köprü yol.

Y

Yan Ürün : Bir ana ürün elde edilirken ortaya çıkan başka ürün.

Yaş­lı Nü­fus : Büyük bir bölümü orta ya da üst yaş gruplarında yer alan nüfus.

Ye­ni­le­ne­mez Kay­nak­lar : Sınırlı miktarda bulunan, tükendikçe yeniden kullanılamayan kaynaklar.

Yer Al­tı Su­yu : Yeryüzündeki su kaynaklarından sızarak dağınık taşlar arasında ya da kaya boşluklarında biriken sular.

Yer­leşme : İnsanların oturduğu, faydalandığı bölge. Oturulan yerlerle bunların hemen çevresindeki topraklar.

Yer­leşme Mer­ke­zi : Köy ve şehir gibi insanların bir arada yaşadığı yerler.

Yağış : Atmosferdeki su buharının sıvı ya da katı hâlde yeryüzüne inmesi.

Yerel Saat : Dünya üzerinde herhangi bir noktada, Güneş’in gökyüzündeki konumuna göre belirlenen saat.

Yerleşme : İnsanın barındığı ve çeşitli yaşamsal faaliyetler gösterdiği yöre.

Yoğunlaşma : Atmosferdeki su buharının sıvı ya da katı hâle geçmesi.

Yörünge : Dünya’nın Güneş çevresinde dönerken izlediği yol.

Z

Zoocoğrafya : Hayvanların yeryüzüne dağılışını ve bu dağılışı etkileyen faktörleri inceleyen bilim dalı.

Paylaş

2 YORUMLAR

Bir Cevap Yazın