Yer kabuğunun derinliklerinde bulunan magmanın yeryüzüne çıkmasına volkanizma denir. Volkanik olaylar sonucunda katı, sıvı ve gaz maddeler çıkar. Katı maddeler lapilli denilen çakıllardan volkan bombası denilen çok iri materyallere kadar çeşitli büyüklükteki parçalardan oluşmaktadır. Bu parçalar, üzerine düştüğü yapı ve canlılara zarar vermektedir. Gökyüzünü kaplayan kül bulutları, hava ulaşımını engellemektedir. Bu küller, yere düşerek yeryüzünün kül örtüsüyle kaplanmasına neden olur. Örneğin 79 yılında Vezüv’ün patlamasıyla Pompei ve Herculaneum şehirleri volkan küllerinin altında kalmış, şehrin sakinleri bu olay sonucu yaşamını yitirmiştir. Geniş bir alanı kaplayan kül bulutları, güneş ışınlarının yere ulaşmasını önleyerek yeryüzünde sıcaklığın düşmesine neden olur.
Volkanik patlamayla çıkan sıvı lavdır. Yüksek sıcaklıktaki lavlar, geçtiği yerlerdeki her şeyi yakar, kavurur. Canlılar ve yapılar, lavın etkisiyle yok olur.
Volkanizma sonucu çıkan maddelerden biri de gazlardır. Bu gazlardan bazıları yüksek sıcaklıkta, bazıları da zehirli olduğundan sızdıkları yerlerde canlılara zarar vermektedir. Örneğin 1902’de Fransa’ya bağlı olan va Karayip Denizi’nde yer alan Martinik Adası’ndaki Pelee Yanardağı’nda meydana gelen volkanik patlama sonucu çıkan katı maddeler ve zehirli gazlardan oluşan kızgın bulutlar, St. Pierre şehrinde yaklaşık 30 bin kişinin yok olmasına neden olmuştur.
Yeryüzündeki aktif volkanların büyük bir kısmı Büyük Okyanus kıyılarında yer almaktadır. Bu nedenle Büyük Okyanus kıyılarına “ateş çemberi” denilmektedir. Akdeniz kuşağı ile Atlas Okyanusu ortasındaki sırt da volkanik aktivitelerin görüldüğü yerlerdir.
Yeryüzündeki Bazı Aktif Volkanlar
Merapi Volkanı,Java, Endonezya; Rabaul Caldera, Papua Yeni Gine; Pinatubo Volcano, Central Luzon, Filipinler; Avachinsky Volcano, Kamçatka, Rusya; Mt Unzen, Japonya; Akutan Volcano, Aleutian Adaları; Santa María Volcano, Guatemala; St Helens Dağı, Amerika Birleşik Devletleri; Stromboli, İtalya.
Dünyanın oluşumunun sonrasında yüzeyden 200km derinliğe kadar kısım karbonatlı su ile kaplı olduğu zamanlarda uzaydan merkezi ağır maddeler oluşan yıldız parçalanarak parçaları asteroit olarak gelip Dünya yüzeyine 200km derinlik aralığına yerleşir. Uzaydan gelen ( demir, krom, bakır, nikel, altın, gümüş, kobalt ) maddeler saf halde oksijensizdir. Derinlerde oksijenle buluşan demir suyun oksijenini alarak hidrojeni açığa çıkarır diğer tarafta krom karbonatın oksijenini alarak karbonu açığa çıkarır. Açığa çıkan karbonla hidrojen çok miktarda birikim yaparak reaksiyon şartları oluştuğu an çok büyük patlama, ısı, basınç, depremle DOĞALGAZ ve PETROLÜ oluşturur. Bu olay yüzeye yakın olduğu zaman Yanardağları meydana getirir. Okyanus sırtlarının oluşmasında SU basıncının da etkisi büyüktür.