Gezegenler birer ışık kaynağı değildir. Onları, tıpkı Ay gibi, Güneş’ten gelen ışığı yansıttıkları için görebilmekteyiz. Işıkları yıldızların ışığı gibi titreşim yapmaz. Yıldızlar, teleskopla bile bakıldığında birer nokta kaynak gibi görülürken gezegenler küçük de olsa bir disk şeklinde görülür. Yıldızların ışığı, gerek yıldızlar arası ortamdaki gaz ve tozların hareketleri gerekse Dünya atmosferindeki hareketler nedeniyle bakış doğrultumuzdan sürekli gelip gider; yani, bir görünür bir kaybolur. Bu da onların ışığının titriyormuş gibi gözükmesine neden olur. Hâlbuki, gezegenler noktasal görünümde olmadıklarından bu şekildeki titreşim onlarda gözlenemez. Yıldızlar gökyüzünde her yere dağılmıştır, gezegenler ise Güneş’in gündüz hareket ettiği yola çok yakın bir bölge içinde bulunur. Ülkemizde geceleyin bir gezegen gözlemlemek istediğimizde önce Güneş’in gündüz izlediği yol belirlenir. Gece olduğunda yüzümüzü güneye dönerek Güneş’in izlediği yol civarında ışığı titremeyen yıldız benzeri bir cisim aramamız gerekir.
Bu şekilde belirlediğimiz bir gezegeni, art arda birkaç gece gözlemlersek onun yıldızlara göre konum değiştirdiğini görürüz. Zaten, onlara “gezegen” adı verilmesinin nedeni de gökyüzünde yıldızlar arasında bu şekilde sürekli yer değiştiriyor (geziniyor) olmalarıdır.
Güzel yazı olmuş.