Kaliforniya bölgesinin Sekoya Ağacı (Şeker Akça Ağacı), nerdeyse 40 katlı bir bina yüksekliğinde dünyanın en uzun ağaçlarından biridir ve boyu 110 m’den daha yükseklere çıkabilir.
Dünyanın yaşayan en büyük canlıları Sekoya ağaçlarıdır. Evet; boyu yüz metreyi, çapı on iki metreyi aşabilen Sekoya ağaçlarından bir tanesiyle 50 tane altı odalı ev inşa edilebilir. 50 cm. kalınlığındaki dış kabuğu, böceklerin sevmediği Mazı tozu ile kokulandırıldığından, istilâya uğramaz. Süngerimsi ve lifli yapısı sayesinde ise asbestliymiş gibi yangından korunur.
3 bin yıl yaşayabilen bu dev ağacın tohumunun büyüklüğü ne kadardır dersiniz?
Sadece bir toplu iğne başı kadar.
Sekoya Ağacına ismini, Cherokee kabilesi için yazı sistemi geliştiren Kızılderili bir savaşçının onuruna verilmiştir.
Her zaman yeşil olan dev yapılıdır. Sekoya ağacının anavatanı Kuzey Amerika’dır. Sekoya ağacı pul yapraklı ve iğne yapraklı olarak ikiye ayrılır.
Pul yapraklar; Sürgün dip ve uç kısmı ile kozalak sapında yer alan yapraklardır.
İğne Yapraklar; Sürgünün üzerindeki balık kılçığı şeklindeki ana yapraklardır.
Sekoya ağacının kozalakları 1 yılda olgun duruma gelebilir. Kozalakların üzeri ve kenarları pullarla kaplıdır ve her pulun altında 3-7 tohum vardır.
Acaba Sekoya Ağacı kadar uzun bir ağacın köklerinden en üstteki yapraklarına kadar ne kadar su taşıyabildiğini hiç merak ettiniz mi?
Bu ağaç, her gün her 15 dakikada, 2 damacana suyu ortalama 50 metre yüksekliğe taşır. Bu ağacın her gün toplamda tam 4 ton suyu yapraklarına taşıyor olması demektir. İnanılması çok güç bir tabiat harikası değil mi? 🙂
Sekoya Ağaçları çok büyüktür, tek bir ağaç çok sayıda tür bitki ve canlının yaşam alanıdır. Yeryüzü ekolojik döngüsünün önemli bir olgusudur. Kendi başlarına var olan bu ağaçların dallarında biriken yaprak, güz gelince dökülür. Dökülen yapraklar tabii gübre olarak toprağa dönüşür ya da diğer bitki tohumlarının ve mantarların filizlendiği gölgelik toprağını oluşturur.
Sekoya ağaçları, amfibi adıyla anılan hem suyun içinde hem karada yaşayabilen hayvanlara, cırcır böceği, solucan, kırkayak, örümcek, yumuşakçalar ve tüm böceklere ev sahipliği yapar.
Bunlar dışında sincaplar, balıkçıl kuşları, peregrin şahinleri, kel kartallar, benekli baykuş, mermerden murrelet kuşları ve düzinelerce başka tür doğa evi olan bu ağacın varlığında yaşarlar.
Dev ağaç en az altı yarasa türüne de ev sahipliği yapar. Orman yalnızca yer üstünde eşsiz bir ekosistem yaratmakla kalmaz; aynı zamanda yüzlerce metre uzağındaki bir bölgenin, her santimetresinde de etkinliğini sürdürür. Yarasalar yalnızca yaz aylarında ekilen salatalıklara gelen böcekleri tüketerek, çiftçileri ekstra ilaçlama masrafından kurtarır. Bu da yaklaşık 33 milyon böcek larvası tüketimidir. Çiftçilere yıllık yaklaşık 1 milyon dolar tasarruf sağlanır.
Ağaçları ve ormanları korumanın ne kadar önemli olduğunun farkında mısınız? Bu bize büyük bir sorumluluk getirir.
Ağacı sevin ve ormanı koruyun.
Ayrıca, yolunuz Amerika’ya düşerse, sadece Kaliforniya’daki Sekoya Ulusal Parkında bulunan dünyanın en büyük ağacı ve en uzun yaşayan canlısı Sekoya Ağacını ziyaret etmeyi unutmayın.
Yazınız için teşekkür ederim. Benzer yazılar için takipteyim.
Merak ettiğim bir konuydu teşekkürler.
Güzel yazı olmuş.