Tarımın Tü̈rkiye ekonomisindeki önemi, nispi olarak azalmış olmakla birlikte, yurt içi gıda gereksiniminin karşılanması, sanayi sektörü̈ne girdi temini, ihracat ve yarattığı istihdam olanakları açısından hala bü̈yü̈k önem taşımaktadır.
Cumhuriyetin kurulduğu yıl, tarım sektörü̈nü̈n, gayri safi millî hasıla içindeki payı %42,8 iken 1970’li yıllarda %36,0, 1980 yılında %25, 1990 yılında %16, 2000 yılında %13,5, 2015 yılında ise %8,6 düzeyine dü̈şmü̈ştür.
Tü̈rkiye’de tarım sektörü̈nü̈n gayri safi millî hasıla içindeki payının giderek azalması, sanayileşmeye ve hizmet sektöründe gelişmeye daha çok önem verilmesinin bir sonucudur.
Tarım sektörü̈, yapısı gereği iş gü̈cü̈ne bü̈yü̈k ölçü̈de ihtiyaç duymaktadır. Gerçekten de tarımsal faaliyet bir yaşam biçimidir. Bu bağlamda, tarımın istihdamdaki payı gerilemiştir. Tarımda sermaye birikiminin ve teknoloji kullanımının artışıyla bu oran daha da aşağılara çekilebilecektir.
Sektörün ü̈lkenin genel ekonomik ve sosyal koşullarına karşı duyarlılığı, sektörel bü̈yü̈me hızında yıllar itibarıyla dalgalanmalara neden olmuştur.
Genel ihracat dengesi yönü̈nden, son yıllarda tarım sektörü̈nün, net ihracatçı konumundan net ithalatçı konumuna geçtiği söylenebilir. Tüketim alışkanlıklarının değişmesi, eğitim ve gelir artışında gözlenen farklılıklar, tarım ü̈rü̈nleri ithalatında artışlara neden olmuştur.
Tü̈rkiye, Avrupa Birliği Ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletleri başta olmak ü̈zere birçok ü̈lkeye fındık, kuru incir, çekirdeksiz kuru üzüm, Antep fıstığı, kuru kayısı, tü̈tü̈n, zeytinyağı, pamuk, baklagil, yaş meyve-sebze ihracatı yapmaktadır. Tü̈rkiye bu ü̈rü̈nlerin ihracatında dü̈nyanın önde gelen ü̈lkeleri arasında yer almaktadır.