MS [Multiple Skleroz (Moltibıl Sikleroz)]
Beyin ve omurilikte, mesajları taşıyan sinir telleri etrafındaki miyelin kılıfa akyuvar hücrelerinin zarar vermesinden kaynaklanan otoimmün bir hastalıktır. Kılıfın hasar gördüğü yerler sertleşmiş dokulara dönüşür. Bu sertleşmiş alana plak adı verilir. Bu plaklar, sinir sistemi içinde pek çok yerde oluşabilir ve sinirler boyunca mesajların iletilmesini engelleyebilir.
Belirtileri, etkilenen sinir sistemi bölgesine göre farklılık gösterir. Hâlsizlik, karıncalanma, uyuşma, duyu eksikliği, denge bozukluğu, çift görme, görme azlığı, konuşma bozukluğu, titreme, kol ve bacaklarda sertlik, güçsüzlük, idrar kaçırma veya yapamama, erkeklerde cinsel güç azlığı en yaygın belirtileridir. Tanımlanan belirtilerin bir ya da birkaçına bir arada rastlanabilir. Hastalık genellikle gençlerde, kadınlarda, sosyoekonomik düzeyi yüksek toplumlarda ve kentlerde yaşayan eğitim düzeyi yük – sek kişilerde görülmektedir. Multiple Skleroz, bulaşıcı veya ölümcül bir hastalık değildir. Bir akıl ya da ruh sağlığı hastalığı olmayıp tamamen bir sinir sistemi hastalığıdır. MS hastalarının, aldıkları ilaçların etkisiyle bazen enfeksiyon hastalıklarına karşı direnme güçleri azalır. Bu neden – le hastaların, solunum yolları enfeksiyonları, idrar yolu enfeksiyonları gibi hastalıklara dirençleri azaldığından bu tür hastalıklara yakalanma eğilimleri diğer insanlardan daha fazladır.
Alzheimer (Alzaymır)
Yaşanan olayları karıştırma ve hafıza kaybıyla tanımlanan bir çeşit bunama veya zihinsel bozukluktur. Yaşın ilerlemesine bağlı olarak hastalığın görülme sıklığı artar. Beynin; hafıza, bilinç, dikkat, farkındalık, düşünce, dil ve algılamada çok önemli işlevi olan beyin kabuğundaki ve limbik sistemdeki nöronların ölmesinden kaynaklanan bir hastalıktır. Beyin kabuğunda anormal protein birikimi ya da bellek bölgesinde asetilkolin azlığı da bu hastalığın nedenlerindendir. Limbik sistem, kısa süreli hafıza üzerinde etkili olduğu için hastalığın etkisiyle yakın geçmiş zor anımsanır. Hasta, günlük ihtiyaçlarını yerine getiremeyecek duruma gelebilir ve hastanın başkaları tarafından giydirilmesi, beslenmesi ve yıkanması gerekebilir.
Alzheimer hastalığının ilerleyen evrelerinde hastalar, aile yakınlarını bile tanıyamaz hale gelip onları şüphe ve düşmanlıkla karşılayabilir. Tedavisi henüz bulunabilmiş değildir fakat bazı belirtilerin azaltılmasını sağlayan ilaçlar üretilmiştir. Hastalığın erken teşhisi için bunama belirtisi gösteren hastalara beyin görüntüleme yöntemi uygulanmaktadır.
Parkinson Hastalığı
Motor (hareket) fonksiyonlarının bozulmasıdır. Belirtileri; kas titremeleri, denge bozukluğu, eğik duruş ve ayakları sürüyerek yürüme şeklinde gözlemlenmektedir. Yüz kasları hareketsiz ve donuk bir ifadeyle yüze sabitlenmiştir. Alzheimer hastalığı gibi, ilerleyen yaşlarda görülme sıklığı artan bir hastalıktır. Orta beyindeki dopamin sentezleyen hücrelerin ölmesinden kaynaklanır. Gençlerde parkinson hastalığının görülme nedeninin genetik yatkınlığa bağlı olduğu düşünülmektedir.
Araştırmalar, hastalığın, belirli mitokondriyal işlevler için gerekli olan genlerdeki bozukluklara bağlı olduğunu ortaya koymuştur. Hastalığın bilinen bir tedavisi yoktur. Dopamin takviyesi, beyin ameliyatları, beynin uyarılması gibi yöntemler denenerek hastalık tedavi edilmeye çalışılmaktadır. Dopamin salgılayan nöronların orta beyne nakledilmesinin, hastalığın tedavisi için en uygun yöntem olduğu düşünülmektedir.
Epilepsi (Sara)
Çeşitli nedenlere bağlı olarak bir grup beyin hücresinde anormal elektrik yayılması sonucu ortaya çıkarak bilinç kaybına yol açan, motor ve duyusal fonksiyon bozukluğudur. Hastalık kendisini nöbetler hâlinde gösterir. İnsan; beyin travması, ateş yükselmesi gibi çeşitli nedenlerle epilepsi nöbeti geçirme potansiyeline sahiptir. Nörona ardı ardına gelen uyarılar, impulsun kimyasal olaylarla gerçekleşmesi nedeniyle, aktarımın belli bir noktadan sonra yavaşlamasına, dolayısıyla sinaptik iletimin yorulmasına neden olur. Böylece nöbet olayı gerçekleşir.
İnsanların yaklaşık %5’inin yaşamlarının herhangi bir döneminde en az bir kere epilepsi nöbeti geçirdiği bilinmektedir. Her epileptik nöbet geçiren kişi epilepsi hastasıdır demek doğru değildir. Belirli bir zaman içinde ve her hasta için belirli özelliklerde, bazen kendiliğinden bazen de tetikleyen faktörlerin etkisiyle nöbetler tekrarlanırsa epilepsi (sara hastalığı) tanısı konulur. Epilepsi hastalarının çoğu, sadece birkaç dakika süren hastalığa bağlı nöbetler geçirmeleri dışında tümüyle sağlıklıdır. Epilepsi en sık, çocukluk ve ergenlik dönemlerinde görülür. Erişkin dönemlerde ise felçten sonra ikinci sıklıkta görülen nörolojik bir hastalıktır. Epilepsi tedavisinde ilaçların düzenli kullanılması çok önemlidir.
Faydalı bilgiler için teşekkürler.
Tebrikler elinize sağlık.