Kara delik, gök biliminde kendi çekim alanı her türlü maddesel oluşumun kendisinden kaçmasına izin vermeyecek derecede güçlü olan bir çekim alanına sahip kozmik yani evren ve onun düzeniyle ilgili bir cisimdir. Kara delikler, uzayda belirli maddelerin bir araya veya noktaya toplanmasıyla meydana gelen bir nesne olarak tanımlanıyorlar, ışık yaymadıklarından dolayı kara delik olarak nitelenirler. Kara deliklerin üç boyutlu olmadıkları sıfır hacimli oldukları kabul edilir, Kara deliklerin içerisinde zamanın yavaş aktığı veya hiç akmadığı tahminleri yapılmaktadır. Çoğu kişinin bildiği gibi kara delikler deyince akla ilk gelen Albert Einstein‘ın genel görelilik kuramıdır, çünkü bu sayede tanımlanmışlardır. Kara delikler doğrudan gözlemlenemezler, çeşitli dalga boylarını kullanan bazı gözlem teknikleriyle keşfedilmişlerdir. Kara deliklerin varlığı günümüzde bilimsel topluluğun büyük çoğunluğu tarafından onaylanmasıyla kesinlik kazanmışlardır. Şimdi gelin kara deliklerin yapısını ele alalım:
Karadeliğin Yapısı
Doğrusunu söylemek gerekirse bende bir çoğunuz gibi kara deliklerin gerçekten birer delik olduklarını sanıyordum. Ta ki bilim kurgu filmlerinin en tepesinde yerini alan Interstellar (Yıldızlar Arası) filmini izleyene dek. Film beni kara delik gerçeğini tekrar araştırmaya sevk etti ve bu araştırmaları derleyip sizlerle paylaşmak istedim. Birçoğumuzun sandığı kara deliklerin, görünüş olarak tencere kapağına içten bir delik açılmış hissi verirler. Ama aslında bununla hiçbir ilgisi yok. Gördüğümüz bütün anlatımlarda sadece iki boyutlu, bunun nedeni nasıl işlediklerini göstermeye çalışırlar. Örneğin bir A4 kağıdı düşünün bir uçtan hareket edip diğer uca gideceksiniz, çok uzak değil mi? Solucan deliği uzayı daha üst bir boyutta büker yani kağıdı ortadan katlamak gibi ve böylece her iki hareket noktası birbirine yakınlaşır, yani kestirmeden ulaşabiliyorsunuz. Yani anlayacağınız üç boyutlu bir uzayı iki boyuta indirgemek için daire çiziyorlar.
Elinize sağlık çok işime yaradı.