Kelime bilgisi, dilin bilgi alanlarından biridir ve bu alanda dil öğrenenler için büyük bir rol oynar. Öğrencilerin kelime dağarcığı gelişimi, dillerindeki gelişimin önemli bir yönüdür. Uzun zamandır ihmal edilmiş olmasına rağmen, araştırmacılar dikkatlerini giderek daha fazla kelime öğrenmenin ve kelime haznesini geliştirmenin önemine vermeye başladılar.
İngilizcede anlama becerisi, okuma ve diğer birçok becerinin nihai amacı olduğundan, kelime dağarcığının önemi göz ardı edilemez. Güçlü bir kelime dağarcığı, dinleme, konuşma, okuma ve yazma gibi tüm iletişim alanlarını geliştirir.
Kelime dağarcığı doğrudan dil öğrenme başarısı ile ilgilidir
Kelime bilgisi İngilizce öğrenenlerin dünya görüşlerinin gelişmesine ve kültürü öğrenmelerine yardımcı olur.
İngilizce Kelime Haznesi Nasıl Genişletilir?
Buradaki yanıt aslında kişiden kişiye göre değişmektedir. Çünkü kelime bilgisi ve öğrenmek istenen ilgi alanı oldukça kişiseldir. Örneğin kelime bilginizi bir iş alanı için geliştirmek istiyorsanız öğrenmeniz gereken kelimeler ve izlemeniz gereken yol farklı iken, okul öğreniminiz için öğrenmeniz gereken kelimeler ve izlemeniz gereken yol farklıdır.
Kelime ezberlerken öncelikle kendinizin güçlü yönlerinizi geliştirmeyi hedeflerken, zayıf yönlerinizi de tanımalısınız.
İlk kez gördüğünüz kelimeleri yüksek sesle telaffuz etmeyi denediniz mi? Ya da hiç bu kelimeleri cümle içinde kullanmayı denediniz mi?
Ya da resmi olmayan İngilizce dahilinde, gençlerin kullandığı bir terim öğrenmeniz gerektiğinde bu kelimeyi o konseptte bir cümle ya da paragrafta kullanmanız gerekiyor.
Kelime öğrenmenin çoğu İngilizce öğrenmeye başlayan insanın en büyük kabuslarından biri olduğunu biliyoruz. Fakat size iyi bir haberimiz var. İngilizcenizi geliştirirken kelime öğrenmenin hızlı yolunu sizin için paylaşacağız.
İngilizce Roman Okuyun
Okumak kelime geliştirmenin en kolay ve en hızlı çözümlerinden biri.
İngilizcenizi daha akıcı hale getirmek istiyorsanız, kendinizi zorlamaya devam etmelisiniz. Orijinal İngilizce kitapları okumak bunu yapmanın hem en güzel hem en kolay hem de en keyifli yoludur!
Orta seviyede İngilizce konuşsanız bile, iyi ilerleme kaydetmek için basit romanlar ve kitaplar kullanabilirsiniz. Okumanın dilinizin gelişimine nasıl yardımcı olabileceğine gelin bir göz atalım.
Kelime haznenizi geliştirirler
İkinci olarak ve belki de en önemlisi; kelime dağarcığınızı geliştirirler. İyi derecede İngilizce konuşsanız bile öğrenebileceğiniz daha çok şey vardır. İyi bir roman kurgusal olduğu için sizin için basit ve anlaşılması kolay olacaktır, ancak aynı zamanda size yeni kelimelere tanıtacaktır.
Kitap okumak size bir hikaye bağlamında kelime öğrenme şansı verir. Bu, günlük konuşmada kelimelerin ve ifadelerin nasıl bağlandığını görebileceğiniz anlamına gelir. Modern İngiliz veya Amerikan romanlarını okumak size her türlü nadir kullanılan ya da kullandığınız zaman ortamda ilgi çekmenizi sağlayacak İngilizce kelimeleri öğretecektir. Örneğin; İngilizcedeki crazy ya da eccentric yani çılgın, eksantrik anlamlarına gelen “wacky” kelimesini sadece bir romanda görebilirsiniz.
Peki İngilizce roman okumak, kelime öğretmek dışında size ne gibi faydalar sağlar?
Doğal Kaynaklardır
Öncelikle İngilizce roman ya da öykü okumak, sizin gerçek dünyadaki İngilizce ile tanışmanıza yardımcı olacaktır. Modern romanlar size bugün İngilizcenin nasıl kullanıldığına dair gerçek örnekler göstermektedir. Ders kitapları her zaman bunu yapamaz, çünkü bu ders kitapları, ana dili İngilizce olmayan ve İngilizce öğrenmek isteyen insanlar için yazılırlar. Dolayısıyla hem doğal kaynak olmaktan çok uzaktırlar hem de son derece basittirler. Romanlar ise İngilizce dilinde duygularınızı nasıl göstereceğinizi, fikirlerinizi nasıl ifade edeceğinizi veya İngilizce bir hikayeyi nasıl anlatabileceğinizi dahi öğretebilir.
Ana dili İngilizce olan kişiler arasındaki gerçekçi konuşma örneklerini bulmak için edebiyatı bir araç olarak kullanabilirsiniz.
Dili Doğru Kullanırsınız
Romalarını okuyacağınız hemen hemen tüm yazarlar, dili ustalıkla kullanırlar yani İngilizce dilini daha ustasından öğrenme şansınız yok denecek kadar azdır. Yazıları mükemmel bir tarz ve biçim kullanır. Dilbilginizi ve yazılı İngilizcenizi geliştirmek için iyi bir kitaptan daha iyi bir öğretmen yoktur! Düzenli olarak kitap okuduğunuzda, pasif öğrenme yoluyla İngilizceyi daha iyi anlamaya başlarsınız.
Etkileşim kurmanızı sağlar
Kulağa tuhaf gelse de aslında İngilizce bir roman okuduğunuz zaman, dil ile etkileşime girmiş olursunuz. Romanlarda geçen cümlelerin birkaç anlamı vardır ve her bir cümle, her okuyan için farklı şekillerde anlaşılabilir. Bir hikaye hakkında kendi düşüncelerinizi ve fikirlerinizi geliştirdiğinizde, dil ile kişisel bir ilişki yaratırsınız. Hatta öyle ki; öğrenciler genellikle kendi ana dillerinden tercüme edilmiş olsa bile İngilizce bir kitap okurken çok farklı hissettiklerini söylemektedirler.
Karşılığını Alırsınız
Bir roman okumak size zor gelebilir ya da çok iş gibi görünebilir, ancak İngilizcenizi geliştirmek için karşılığını almanızın garanti olduğu yollarından biri olduğunu söylemeliyiz. Bir roman okuduğunuzda, bir hedefe ulaşmak için İngilizce kullanırsınız. Başka bir deyişle, bir hikayeyi anlamak ve tadını çıkarmak için okuyup tercüme edersiniz. İngilizceyi bu şekilde pratik bir araç olarak kullandığınızda, akıcılığa bir adım daha yaklaşmış olursunuz.
Peki basit kitaplar okuyarak İngilizcenizi nasıl geliştirebilirsiniz?
Dil becerilerinizi geliştirmek için İngilizce kitap okumak için kullanabileceğiniz birçok farklı yol vardır. Ancak, sizin için en uygun kitapları ve yöntemleri bulmak önemlidir. İngilizce seviyenize ve kişisel ilgi alanlarınıza uygun romanlar seçmeyi unutmayın. Okumak sizin için ilginç ve eğlenceli olmalı. Okuduğunuz kitabı sıkıcı veya zor bulursanız yapacağınız şey çok kolay; kitabı değiştirin! Bu 8 ipucu, başlamanıza yardımcı olacaktır:
İlginizi çeken bir kitap bulun
Okuyabileceğiniz milyonlarca kitap var ve elbette kimse sizden hepsini okumanızı beklemiyor. Yapacağınız şey oldukça kolay; ilgi alanlarınızı bir yere not etmek ve buna uygun kitaplar seçmek.
Kitabın seviyesinin sizin için uygun olduğundan emin olun
Çok zor olmayan ama çok kolay da olmayan bir kitap bulmanız gerekiyor. İlk olarak, 2 veya 3 sayfa okumayı deneyin. Sayfa başına 10’dan fazla yeni kelime varsa, daha basit bir kitap seçmek en iyisi olabilir. Okumak sizin için sıkıcı bir “sözlük kullanma alıştırması” olmamalıdır. Genel olarak anlatılmak isteneni anlayabiliyorsanız ve sadece sayfa başına birkaç yeni kelime için sözlük kullanıyorsanız, kitap seviyesi muhtemelen sizin için iyi bir seçimdir.
Kitabın filmi varsa onu da izleyin.
İngilizce orijinal bir roman okumak biraz korkutucu geliyorsa, önce filmi varsa onu izlemeyi deneyebilirsiniz. Birçok popüler kitabın artık film versiyonları var. Bunlar, kitabın kendisini okumadan önce size hikaye ve konu hakkında genel bir fikir verecektir.
Çift dilli kitapları deneyin
Çift dilli kitaplar bir sayfada orijinal İngilizce metne ve diğer sayfada kendi dilinize yani Türkçeye yapılmış çeviriye sahiptir. Bu, İngilizce metnin tamamını anlamadığınız takdirde kendi dilinize hızlı bir şekilde başvurabileceğiniz anlamına gelir. Bu tür kitapları çevrenizdeki İngilizce kitap satan mağazalardan veya çevrimiçi olarak satın alabilirsiniz, ancak bu tür kitaplar için seçenek her daim sınırlıdır. Alternatif olarak, aynı kitabı İngilizce ve kendi dilinizde satın alabilir ve sonra ikisini karşılaştırabilirsiniz.
Kitaptaki dili analiz edin
İngilizce Hikaye Yazın
İngilizce hikaye yazmak da kelime ezberleme yöntemlerinden biri olarak kabul edilebilir. Yaratıcılığınızı zorlamak her zaman iyidir.
Hikaye yazarken yanınızda mutlaka bir sözlük bulundurmalısınız ve farklı kelimeler kullanarak kurgunuzu devam ettirebilmek için kendinizi zorlamalısınız. Yazdığınız kelimeler bir cümle ve paragraf ve hatta konu içinde geçtiği için, ileride geriye dönüp kelimenin anlamını hatırlamaya çalıştığınız zaman oluşturduğunuz hikaye içinde o kelimenin nasıl geçtiğini hatırlayacaksınız. Böylece kelimeyi çok daha kolay hatırlamış olacaksınız.
Yazarken küçük adımlarla başlamanızı öneririz; İngilizce kısa bir hikaye yazmanın nasıl bir his olduğunu görmüş olmalısınız. Zorlayıcı bir hikaye yazmak hiç kolay değil bunu biliyoruz ve bu şeklide kendinizi zorlamanız sizi hayal kırıklığına uğratacak ve hatta pes etmenize yol açacaktır. Normalde ana dilinizi kullanarak bile bir kurgu ile hikaye yazmak yeteri kadar zorlayıcı iken, bunu bir de İngilizce yazıyor olacağınızı düşünün. Bu sebeple, İngilizce öğrenme aşamasında iseniz, kısa öyküler yazma pratikleri, kendinizi ifade etmenin yeni yollarını bulmanıza ve kendinizi ekstra kelime öğrenmeye zorlamanıza yardımcı olacaktır.
Efsane bir kısa hikaye planlamak ve yazmak için gerekli bazı ipuçlarını sizin için listeledik. Fakat en başta yazdığınız hikayeden bir Franz Kafka’nın Dönüşüm’ünün çıkmasını da beklememenizde fayda var. J
1. Bir tema seçin
Hikayenizi daha önce İngilizce olarak öğrendiğiniz bir konuya dayandırın. Derslerde işlediğiniz üniteleri, temaları hatırlayın. Dil konusunda hala emin değilseniz ve aklınıza gelen tek konu evcil hayvanlar ya da aile üyeleri ise tema bulmak size zor görünebilir, ancak yine de bu konuda yaratıcı olabilirsiniz.
2. Bir plan yapın
Hikayenizin ne kadar kısa olduğu hiç önemli değil, önceden hızlıca bir plan yapın. Bu, yazarken paragraflar arasında kaybolmanızı önler ve başlamadan önce karşılaşacağınız sorunları tespit etmenize yardımcı olur.
3. Hikayeyi hangi şahıs zamirini kullanarak yazacağınıza karar verin.
Hikayenizi nasıl anlatacağınıza karar verin. Büyük ihtimalle hikayeyi birinci tekil şahıs kullanarak (yani “I did, I went” gibi) veya üçüncü tekil şahıs kullanarak (yani “he did, he went” gibi) anlatmak isteyeceksinizdir. Çünkü ikinci çoğul kişi kullanımı (yani “you did, you went” gibi) oldukça post modern bir yaklaşımdır ve genelde kullanılmaz. Bu yüzden, sizi zorlamaması adına bununla başlamanızı önermeyiz.
İngilizcede zaman algısını öğrenmek, İngilizce düşünebilmek için önemli bir noktadır, aşağıdaki kaynağı bu nedenle incelemenizi tavsiye ederiz.
https://blog.getwordly.com/ingilizce-zamanlar-tense-bilgileri/
4. Plandan sonra başlayacağınız asıl hikayeyi İngilizce yazın
Planınızı Türkçe yazarak başlamanızda hiçbir sorun yok. Planı Türkçe yazıp sonrasında İngilizceye çevirebilirsiniz ve hatta bu işinize yarayabilir. Bu çevirme işi düşüncelerinizi düzenleyebilmeniz içindir, böylece en başta ana dilinizde düşünüp daha yaratıcı olmaya çalışırsınız. Ancak iş asıl hikayeyi yazmaya geldiğinde, İngilizceye sadık kalın.
5. Hikayenizi basit tutun
Karakterlerle, politik entrikalarla ve ejderhalarla dolu çok kitaplı bir seri yazmadığınızı unutmayın. Kısa öykü yazmaktan hoşlanıyorsanız ve bu konuda kendinizi geliştirmek istiyorsanız, bu hedefiniz için daha erken olduğunu unutmayın. Başlamak için kısa öykünüzü basit tuttuğunuzdan emin olun.
6. Mutlaka bitirin, yarım bırakmayın
Bu size saçma gelebilir fakat vazgeçmek ve kısa bir hikayeyi bitmemiş bırakmak çok kolaydır, ancak sonuna kadar gidebilirseniz, çok iyi olduğunu düşünmeseniz bile, İngilizcenizin daha da gelişeceğini göreceksiniz.
İngilizce Düşünün
Seviyenize bağlı olarak, şu anda ilk önce ana dilinizde ne söylemek istediğinizi düşünebilir ve ardından onu İngilizceye çeviriyor olabilirsiniz. Fakat İngilizce düşünmek demek, önce Türkçe düşünüp sonrasında düşündüklerinizi İngilizceye çevirmek ve sonrasında konuşmak zahmetinden kurtulmak demek. Bu da İngilizceyi daha akıcı hale getirmenize yardımcı olacaktır.
İngilizce (çevirmeden) düşündüğünüzde, dili içselleştirmeniz kolaylaşacaktır. Bilgileri içselleştirmeniz ise artık o bildiklerinizi çok iyi öğrendiğiniz ve onları önceden düşünmeniz gerekmediğiniz anlamına gelir. İngilizceyi içselleştirmek, her konuştuğunuzda kuralları ve telaffuzları hatırlamanız gerekmemesi demektir. Düşünsenize sadece konuşuyorsunuz; duraklamadan, düşünüp durmadan! Anadili İngilizce olan kişileri düşünebilirsiniz bu noktada. Bu kişiler her zaman söylediklerinin neden doğru olduğunu her zaman bilmezler ya da konuşurken kuralları düşünmezler; çünkü dili içselleştirmişlerdir.
İngilizceyi içinizden konuşmak da İngilizce pratik yapmanın harika ve stresi daha az olan bir yoludur. Bir şeyleri doğru söylemek veya başkaları tarafından anlaşılmak konusunda endişelenmenize gerek olmaz. Hata yapabilirsiniz fakat kendi kendinize konuştuğunuz için yine de kendinizi anlayabilirsiniz!
Ayrıca, İngilizce düşünmek, kullandığınız kelimelerle kelime dağarcığınızı geliştirmenin mükemmel bir yoludur. Çok fazla kelime bilmek önemlidir, ancak günlük konuşmalarda kullanacağınız kelimeleri bilmek daha da önemlidir.
Peki basit adımlarla İngilizce düşünmeye nasıl başlarsınız?
Basit düşüncelerle başlayın.
Bu sizi hem heveslendirecek hem de hata yapma olasılığınızı azaltıp adım adım ilerlemeniz konusunda yardımcı olacaktır. Basit düşünmekten kastımız, seviyeniz düşük de olsa, küçük kelimelerle, günlük objelerle işe başlayabilirsiniz. Örneğin her gece yatarken, “Good night, it was a long day!” demenin kime ne zararı olabilir ki!
Gününüzü anlatın
Gün sonunda İngilizceniz gelişmeye başladıkça içinizden o gün neler yaptığınızı anlatmaya başlayabilirsiniz. Basit yapılar da kullansanız bu sizin İngilizce düşünmenizi hızlandıracaktır.
Diyaloglar uydurun
Hayali bir arkadaş yaratmanın vakti geldi! Elbette bahsettiğimiz psikolojik rahatsızlık seviyesinde bir arkadaş yaratmak değil. Kendinizi birileriyle karşılıklı konuşuyor gibi hayal edebilirsiniz. Kafanızda karşınızdaki kişinin söylediklerini hayal edebilir ve ona yine düşüncelerinizde ya da sesli bir şekilde evde karşılık verebilirsiniz. Faydasını göreceğinize emin olabilirsiniz.
Yaratıcı olun
Burada yaratıcılıktan kastımız elbette dili kullanma konusunda kullanacağınız yaratıcılığınız olacaktır. Örneğin İngilizce düşünüyorsunuz ve bir durumu nasıl ifade edeceğinizi bilmiyorsunuz. Hayata ve İngilizceye küsüp pes etmek yerine, o ifade için kullanabileceğiniz alternatif söyleme şekilleri kullanabilirsiniz. Unutmayın, her bir ifade İngilizcede birden çok şekilde söylenebilir.
Kendi kelime bilginizi inşa edin.
Bir önceki maddede bahsettiğimiz yaratıcılığınızı burada da kullanmalısınız. İngilizce düşünmek demek, sizin kelime ezberlemenizi kolaylaştıracak ve akıcı konuşmanıza yardımcı olacak en önemli eylemlerden biri demek. Burada da düşünürken tıkanıp kalmamak için yapmanız gereken şey basit; kendi kelimelerinizi sandığınıza atın. Yanınızda bir sözlük bulundurun ve her güne birkaç yeni kelime katın. Bu kelimelere düşüncelerinizde yer verin. Birkaç gün sonra bir bakmışsınız ezberlemişsiniz!
İngilizce – İngilizce sözlük kullanın
Sözlük demişken, İngilizce-İngilizce sözlük kullanmayı aman ihmal etmeyin. Diğerleri sizin kelime ezberlemenizi zorlaştıracak ve İngilizce düşünürken yaşayacağınız akıcılığı sekteye uğratacaktır.
İngilizce Hafıza Oyunları Oynayın
İngilizce kelimeleri ezberlemek ve bir daha unutmamak için izleyeceğiniz bir diğer yol da hafıza oyunlarıdır. Hafıza oyunları sizin hem beyninizin sağ ve sol kısımlarını aktif olarak kullanmanıza yardım edecek, hem de kelimeleri ezberlemenizi kolaylaştırıp bir daha unutmamanıza yardımcı olacaktır.
İnternet üzerinden bazı web siteleri ya da Play Store ve App Store’daki bazı hayat kurtarıcı uygulamalar bu konuda size yol gösterecektir.
En Çok Kullanılan İngilizce Kelimeler
Burada en önemli konulardan biri de en çok kullanılan İngilizce kelimeleri bilmek ve bunları ezberlemek. Peki en çok kullanılan İngilizce kelimeler nelerdir, ya da kime göre belirlenir? Bu sorunun kesin bir cevabı var; Büyük Oxford Sözlüğü. İngilizceyle uğraşan uzmanlar, İngilizce konuşurken en sık tekrar eden kelimeleri belirlemişler ve bu kelimelerin olduğu listeye “frequency list” ismini vermişler. Bu listede yaklaşık 3500-4000 kelime yer alıyor ve dile yeni kelime eklendikçe bu liste de güncelleniyor. Dile yeni kelime eklenmesinin birden fazla yolu olabiliyor ve teknolojik gelişmeler ve icatlar da bu yollardan biri.
Yazılan ders kitapları, sözlükler de bu sıklıkla kullanım listesine göre belirleniyor ve bu listede yer alan kelimeler kullanılıyor.
Siz de internet üzerinden dahi ulaşabileceğiniz bu En çok kullanılan İngilizce sözcükler üzerine çalışabilir ve bir an önce öğrenmeye başlayabilirsiniz.
