Akciğerin Yapısı Nasıldır, Vücuttaki Görevleri Nelerdir?

0
689
görüntülenme
Akciğerin Yapısı Nasıldır, Vücuttaki Görevleri Nelerdir?
Akciğerin Yapısı Nasıldır, Vücuttaki Görevleri Nelerdir?

Çoğumuzun aklından her dakika yüzlerce düşünce geçer. Ne yapmamız gerektiğini genellikle düşünmek zorunda kalırız. Neyse ki hatırlamamız gerekmeyen önemli bir şey var: Nefes almak.

Nefes aldığınızda vücudunuzdaki hücrelere oksijen gönderip çalışmalarını sağlar ve bünyenizi, bu işlemin oluşturduğu karbondioksitten temizlersiniz. Nefes almak, başka bir deyişle vücudu hayatta tutar. Peki bu kadar hayati ve karmaşık bir görevi düşünmeden nasıl yapabiliyoruz? Bu sorunun cevabı, vücudumuzun solunum sisteminde yatıyor.

Tıpkı bir makine gibi özel parçaları var ve çalışması için tetiklenmesi gerekiyor. Onlara bağlı diğer çeşitli solunum organlarının yanı sıra bu özel parçalar, yapı ve dokularıyla akciğerleri oluşturan parçalar. Bu makinenin çalışması için otonom sinir sistemine ihtiyacımız var, yani yaşamsal fonksiyonlar için beynimizin bilinçaltı kontrol merkezi.

Vücut, oksijen zengini havayı içeri almaya hazırlanırken bu sistem, akciğerlerin etrafındaki kaslara bir sinyal gönderir, diyaframı düzleştirir ve kaburgalarınız arasındaki interkostal kaslarla anlaşarak akciğerlerin genişlemesi için daha fazla yer açar. Sonrasında hava, ağız ve burnunuza girer, önce trakeanızından geçer, sonra da trakeanın sonunda ayrılan bronşlardan geçerek her bir akciğere ulaşır. Bu küçük borular, bir ağacın dalları gibi bronşçuk da denilen binlerce küçük geçide ayrılır. Akciğerleri genellikle büyük balonlar olarak düşünürüz ama içleri boş değil, aslında süngerimsi bir yapıdadırlar, bunu sağlayan parankima dokusu boyunca sıralanan bronşçuklar. Her bronşçuğun sonunda, alveol adlı küçük hava kesecikleri bulunur, bunlar kırmızı kan hücreleriyle dolu kılcal damarlarla çevrili olup hemoglobin adı verilen özel proteinler içerirler. Aldığınız hava, bu kesecikleri doldurup akciğerlerin şişmesine neden olur. Hayati değişim burada gerçekleşir. Bu noktada, kılcal damarlar karbondioksit ile ve hava kesecikleri ise oksijen ile doludur. Difüzyon temel süreci sebebiyle her gaz molekülü, kendi türünün düşük yoğunlukta olduğu yere geçmek ister. Oksijen, kılcal damarlardan geçtikçe hemoglobin tarafından yakalanırken karbondioksit, akciğerlere boşaltılır. Oksijen yönünden zengin hemoglobinler kan dolaşımı ile vücut içinde taşınır.

  Kangren Nedir, Nasıl Oluşur?

Peki akciğerlerimiz tüm bu karbondioksiti ne yapar?

Elbette dışarı verir. Otonom sinir sistemi tekrar devreye girer, diyaframın yukarı doğru kalkmasına ve interkostal kasların gevşemesine neden olarak göğüs boşluğunu küçültür ve akciğerleri sıkışmaya zorlar. Karbondioksitli hava dışarı verilir ve döngü yeniden başlar. Bu süngerimsi organlar vücudumuza yeterli havayı böyle sağlar. Akciğerler dakikada 15 ile 25 defa arasında nefes alıp verir. Bu da inanılması güç olmakla birlikte günlük 10.000 litre havaya eşittir. Bu çok fazla iş demek ama canınızı sıkmayın. Akciğerleriniz ve otonom sinir sisteminiz bu işi hallediyor.

Paylaş

YORUM YAP

Please enter your comment!
Please enter your name here