Minsk, Ukrayna’nın kuzeyinde, Litvanya’nın güneyinde bulunan, Beyaz Rusya veya Belarus olarak isimlendirilen ülkenin başkentidir. Minsk şehrinde ne tarihten, ne doğallıktan bahsedebiliriz. Çünkü burada sizi bekleyen tarihi kalıntılar yok, büyük alışveriş merkezleri de yok. Beyaz Rusya’nın başkenti Minsk ve eğlenceli gece hayatı.. Güzel ve dürüst insanı, yerinde gece eğlenceleri ve ucuzluğuyla şaşırtıyor.
Minsk’e Nasıl Giderim?
İstanbul’dan uçağa bindiğinizde: 2 saatlik yolculuktan sonrası Minsk şehrine ulaşıyorsunuz. Ülkeye girebilmek için 15 günlük turist vizesi almanız yeterlidir. Daha uzun süreli kalmak için, uzun süreli vize almanız gerekiyor ve uzun süreli vize alabilmek için, bu ülkeden gönderilmiş ticari bir davetiyeniz olması gerekiyor. Uçaktan inmeden önce, pasaport kontrolünden önce bir form doldurmanız gerekiyor Bu formda nereden geldiğiniz, nerede kalacağınız gibi, bir takım basit sorular soruluyor. Form, Rusça ve İngilizce olarak hazırlanmıştır. Bu formu doldurup, pasaport kontrolünden önce, ilgililere teslim etmeniz gerekiyor. Bunun dışında yine pasaport kontrolüne girmeden önce sizi, sigorta görevlileri karşılıyorlar. Bu görevliler sigortanızı yapıyorlar. Bu, asgari 15 günlük sigortanın bedeli 10 dolar civarındadır.
Havaalanı ile şehir merkezi arasındaki uzaklık 41 km’dir. Havaalanı terminali 1982 yılında hizmete açılmıştır. Terminalden, şehir merkezine ulaşım için, taksiler var. Şehir merkezine 30 dolarlık bir bedel ile ulaşabilirsiniz. Evet, Minsk karasal iklimin hakim olduğu bir yerde bulunuyor. Bu şehre kışın ve özellikle, Şubat Mart aylarında giderseniz, her yerin donmuş olduğunu göreceksiniz. Şehrin ortasından geçen nehir bile donuyor. Ama bu soğuklara rağmen şehrin insanları, yine de sokaklara çıkıyorlar. Şehrin orta yerinde bulunan paten alanında, gençler buz pateni yapıyorlar. Özellikle hafta sonları ve akşamları, buralar dolup taşıyor. Bir yandan içki içiyorlar, bir yandan da buz pateni yapıyorlar. Ama öylesine çok içiyorlar ki, ortalıkta bir sürü, sarhoş kız ve erkeği görebilmeniz mümkün.
Minsk şehri; Beyaz Rusya ve diğer adı ile Belarus ülkesinin başkentidir. Ama, hassas bir nokta var burası Rusya değil. Yani: Rusya’nın belirgin özelliklerini burada görmeniz mümkün değildir. Buranın coğrafi konumunun en büyük özelliği: Doğu-Batı ve Kuzey-Güney doğrultusunda, stratejik bir merkez konumunda olmasıdır. Bu yüzden ülke Rusya için çok önemlidir. Öyle olunca da, birçok Avrupa ülkesinin, hem dikkat ve hem de cazibe merkezi konumundadır. Bu ülkede; düzen, insanlarının mutluluğu ve güvenliği üzerine kurulmuş durumdadır. Buraya dünyanın en güvenli ülkelerinden biri diyebiliriz. Burada güvenlik üst düzeyde. Gecenin bir yarısı, sokaklarda, yalnız başınıza, güvenle dolaşabilirsiniz. Şehirde, asla darp-gasp olaylarına rastlanılmıyor.
Şehir merkezi gayet modern ve planlıdır. Özellikle bu şehirde, trafik konusunda herhangi bir yoğunluk yok. Yollar gayet geniş. Asla araç korna sesi duyamazsınız. Trafik kazaları olmuyor. İnsanlar içkili olarak asla araba kullanmıyorlar. Yollarda trafik hiç aksamadan akıp gidiyor. Burada sokaklarda başı boş dolaşan hayvan göremezsiniz. Rüşvetle iş yaptırmak, mümkün değil. Binalar ise otantik görünümlü. Tüm bunların yanında tertemiz bir şehir. Şehirdeki caddelerin, yolların, alt geçitlerin temizliğini gördüğünüzde şaşıracaksınız. Bu kadar temiz bir şehri başka bir yerde görmek, gerçekten zor. Singapur şehrinin çok temiz olduğunu hatırlıyorum. Ama o şehirde çok sıkı tedbirler alınmış olduğunu görmüştüm. Örneğin: Singapur şehrinde o temizliği sağlamak uğruna, yere bir sakız atana verilecek cezanın, 50 dolar olduğunu hatırlatmak istiyorum. Burada: böyle cezai bir uygulama yok, yanlızca insanlar bilinçlendirilmiş.
Minsk şehrinin diğer özelliklerinden söz etmek istiyorum. Şehir fuarlar bakımından oldukça hareketli. Hemen her hafta, burada bir fuar düzenleniyor. Bunun dışında şehir, tam bir kültür mabedi gibi. 16 müze, 11 tiyatro, 20 sinema, 139 kütüphane var. Özellikle, hafta sonlarında parklar, kiliseler, sinegoglar dolup taşıyor. Pazar günleri ise, bir bakıyorsunuz her yer gelin-damat dolu. Çünkü burada düğün törenleri, sokaklarda kutlanıyor.
Konaklama
Gelmeden önce, mutlaka rezervasyon yaptırmak gerekiyor. Dolayısı ile, konaklama için pek fazla seçenek yok. Otellerin çoğu: 3 ve 4 yıldızlı. 4 yıldızlı, yanlızca iki otel var. Bunlar: Minsk Otel ve Victoria Hotel. 3 Yıldızlı oteller ise: Belarus Otel. Oteller dışında ülkede yaygın olarak kullanılan, mobilyalı evler de var. Bu evlerde: iki kişi rahatlıkla kalabilir. Şehir merkezindeki bu evlerin kiraları: yaklaşık olarak 60-70 dolar arasındadır.
Şehir İçi Ulaşım
Şehirde, toplu taşıma çok yaygın. Otobüsler ve metro var. Bunun dışında taksilerde çok uygun. Çünkü benzin çok ucuz.
Taksi
Şehirde taksiler çok ucuz. Zaten gideceğiniz en uzak mesafe, şehrin konumu nedeniyle 5-8 km. arasındadır. 1 km için taksiye ödemeniz gereken ücret: 0.5 cent. Geceleri, eğlence yerleri önünde bekleyen taksilere binmek durumunda kalırsanız, binmeden önce mutlaka pazarlık yapın. Gündüzler yoldan geçen taksiler sizi asla almaz, boşuna el sallamayın. Taksiler telefon ile çağrıldıklarında gelirler. Şehre gittiğinizde, otel resepsiyonundan, taksi çağırma numaralarını öğrenebilirsiniz. Bu numaralara telefon açtığınızda: adresi verirseniz, taksi geliyor. Size gelecek olan taksinin markası, size ulaşacağı dakika ve rengi tüm bu bilgileri, telefon açtığınız merkez, size telefonda iletiyor. Geceleri ise yoldan geçen bir taksiye, el salladığınızda, taksi durur ve sizi, yine makul bir ücret karşılığında, gitmek istediğiniz yere götürür. Tüm bunların yanında, son olarak bir uyarı: Resmi taksilere binmeye özen gösterin, bunlara vereceğiniz para, en fazla: 3-5 dolar civarındadır.
İnsanlar
Şehirde yaşayan insanlar spor ve müziğe çok önem veriyorlar. Aynı zamanda eğitime de büyük önem veriliyor. Zaten insanların eğitim seviyesi yüzde yüze yakın. Bu şehirde en çok dikkatinizi çekecek husus 2 milyon nüfusu olan şehirde yaşayanların, üçte ikisinin kadın olmasıdır. İş yerlerinde çalışanların çoğunluğunu kadınlar oluşturmaktadır. Her yerde, her çeşit hizmet alanında, kadınlara rastlamak mümkün.
Dil
1980’li yıllara kadar, bu ülkede yaşayan herkes Rusça konuşuyormuş. 1990’lı yıllardan sonra ise, dil eğitimi tersine dönmüş. Şehir sakinlerinin çoğu Rusçayı, sadece günlük yaşantılarında evlerinde ve iş yerlerinde kullanıyorlar. Genç kuşak arasında ise özellikle İngilizce yaygın durumda. Bu ülkede yaşayan insanlar, en az 2-3 yabancı dil biliyorlar. İkinci en yaygın konuşulan diller: Almanca, Fransızca, İspanyolca ve İtalyanca’dır. Bu insanlarla anlaşabilmek için, mutlaka yabancı diliniz olması gerekiyor.
Elinize sağlık teşekkürler.