1İsmi aklınızda tutabileceğinize inanın:
“İsimleri çok çabuk unutuyorum.” “O kadar adamın adını aklımda tutmam mümkün değil” “İsimleri hatırlamak konusunda hep kötüydüm zaten” gibi düşünceler daha baştan kaybetmenize neden olan düşüncelerdir.
İnsanlarla tanıştığınız anda isimlerini aklınızda tutabileceğinize ve daha sonra da hatırlayabileceğinize inanın ve kendinizi bu işi başaracağına şartlandırın.
2Tanışığınız kişinin gözlerinin içine bakın
Onun gözlerinin derinliklerine bakarken içinizden “Bu kişi benim için çok değerli ve önemli bir insan” diye düşünün. Çünkü değerli ve önemli olduğunu düşündüğünüz insanların isimlerini kolay kolay unutmazsınız.
3İsmini söylediği ilk ana odaklanın
Karşınızdaki kişi ilk kez adını söylediğinde çoğu zaman bunu öylesine dinleriz. Aklımız ya onun söylediği diğer şeylerdedir ya da o susunca bizim söyleyeceklerimizdedir. Oysa o ilk adını söylediğinde; söylediği sözcüğe odaklanmanız hatırlamanızı kolaylaştıracaktır.
4Tekrar ettirin
Karşınızdaki kişi adını söylediğinde bulunduğunuz ortamın koşullarına bağlı olarak eğer uygunsa “Pardon, duyamadım, tekrar eder misiniz?” diyerek ona adını tekrar ettirin.
5Zihninizde ismini tekrar edin
Onunla konuşurken zihninizin içinden birkaç kez adını tekrar edin.
6Adının anlamını sorun
İnsanlar isimleriyle ilgilenilmesinden hoşlanırlar. Kendilerini deðerli hissederler. Karşınızdaki kişiye hem bu duyguları yaşatmak hem de hafızanıza daha iyi kodlayabilmek amaçlı; adının anlamını sorun. Tabi bunu çok bilinen isimlere uygulamaktan kaçının.
7İsmini sık sık kullanın
Onunla konuşurken birkaç kez mutlaka ismini kullanın. Vedalaşırken de ismini söylemeye mutlaka özen gösterin.
8Görsel imgeler yaratın
Karşınızdaki kişinin ilk adını duyduğunuz anda, onun adı ve soy ismi ile ilgili çağrışımlar, ilişkilendirmeler kullanın ve ona bakarken bunu gözünüzde canlandırın.
Bu canlandırmayı yaptıktan sonra yukarıdaki ilkeleri uygulayın.
Örnekler
Sinan Eker: Eker’i şeker ile çağrıştıralım. Sinan’ı da Mimar Sinan olarak düşünelim. Bebek Mimar Sinan’ın altında bezi elinde şekeri afiyetle yaladığını hayal edelim.
Mergip Akçalı: Mergip’i Dergiden hatırlayalım. Mergip beyin, saçlarının beyaz çalılardan oluştuğunu ve bu çalılarda dergi yetiştiğini zihnimizde canlandıralım.
Burçin Kapan: Burma tatlısının fare kapanına kısıldığını ve kurtulmak için “Çin Çin” diye bağırdığını canlandıralım. Bu olayı tanıştığımız Burçin isimli kişinin kafasının üstünde gerçekleştiğini hayal edelim.
Dilhan Boyacı: Bir hanın dilini çıkarıp, diliyle duvarları boyadığını düşünelim.
Jale Aslan: Jale’yi jöleden çağrıştıracağız ve Jale hanımın aslan yelesine benzeyen saçlarını kullanacağız. Jale hanımın saçları gibi yelesi olan bir aslanın tırnaklarıyla jöle yediğini hayal edelim.
Cansu ıkizer: Cansu hanımın bir camın arkasından su içmeye çalıştığını, iki erinde onun bu komik uğraşsına kahkahalarla güldüğünü canlandıralım.
Elif Divarcı: Elif’i liften, Divarcı’yıda divandan hatırlayacağız. Elif hanımın evindeki divanı lifle yıkadığını zihnimizde canlandıralım.
Aynur Kocatepe: Aynur hanımın ayda kocaman bir tepenin üstünde oturduğunu ve nur gibi bir ışığın başından aşağı aktığını hayal edelim.
Gözde Çağlayan: Gözde hanımın gözlerinin iriliğinden yola çıkarak, ağlarken iri gözlerinden yaşların çağlayan gibi aktığını zihnimizde canlandıralım.
Türker Tıbık: Tıbık’ı tırmıktan hatırlayacağız. Bir Türk erinin savaşta silah olarak tırmık kullandığını düşünelim.