Görmeniz Gereken 10 Büyüleyici Mekan

Rengarenk Yvoire köyü 700 yaşında. Görüp geçrimiş olduğu tüm savaşlara karşı ve bu bölgede başına gelen doğal afetlere rağmen tarihi dokusu ve bütünlüğünü korumuş ve zamana karşı ayakta durmakta!

Geneva Gölünün kıyılarında yer alan bu sessiz kasabada Savoy’un Kont Amadeus’u tarafından inşa edilen tarihi kaleyi göreceksiniz. Arnavut kaldırımlarda yürüme imkanı bulacağınız bu şehrin mimarisine aşık olacaksınız.

Üstelik tüm mekan büyüleyici! Fransa’nın en güzel kenti Yvoire’u keşfedin!

Kangaroo Island hem çocuklar hem de yetişkinler için bir cennet. Adanın üçte biri doğal zenginlikler ve doğal parklarla dolu.

Dev uçurumlar ve yeşil çimlerden oluşan muhteşem manzarası sizi etkileyecek. Eğer yürümek isterseniz kolayca kangurularla, kertenkelelerle, koolalarla, platypuslarla ve bir çok farklı kuş türüyle karşılaşabilirsiniz. Eğer bir tekneye binerseniz oyuncu yunus ve foklarla karşılaşmanız olası!

‘Star Fort’ olarak da bilinen Fort Bourtange Hollanda’da yer alıyor. Hollanda’nın İspanya’ya karşı verdiği özgürlük savaşı olan “sekiz yıl” savaşları sırasında inşa edildi.

19. yüzyıldan başlayarak Star Fort artık yerel bir topluluğa ait oldu. Eğer Groningen’e giderseniz Bourtange turuna katılmayı unutmayın. Harika yemeklerin yanı sıra mükemmel bir manzara da sizi bekliyor.

Bu şehir genellikle “pink city” (pembe şehir) olarak anılıyor. Müslümanların yönetiminde olan Albarracín’e verilen en güzel isimlerden biriydi.

Bu orta çağ kentinin yeşil çimleri ve safir mavisi nehirleriyle tanışmaya hazır olun.

Dahası bu şehirde yer alan 18 kilometrelik bir su kemerinin inşaası Roma çağlarına kadar uzanıyor. Geçmişin atmosferini solumak için Albarracín’i gezmeniz şart!

Devonshire olarak da bilinen Devon, İngiltere’nin resmedilmeye değer bir yöresi. Devon ismini Keltik Britonların anavatanı Dumnonia’dan alıyor.

Günümüzde Devon, başka el değmemiş balıkçı köyleri ve limanlarolmasına rağmen gittikçe popüler oluyor. Devon büyük denizciler Sir Francis Drake ve Sir Walter Raleigh’in memleketi.

Ayrıca ünlü yazar Agatha Christie de Devon’da doğdu. Gizemli evleri ve muhteşem manzarasıyla aklınızı çelecek Devon’u ziyaret etmeyi unutmayın.

Eğer Japonya’yı ziyaret edebilecek kadar şanslıysanız Hokkaido’yu mutlaka görmelisiniz. Japon mükemmeliyetçiler turistlerin görmek isteyeceği mükemmel alanlar yarattı: Dağ tepesindeki Unkai Terası, lavanta tarlaları, kayak reortları ve Blue Pod.

Monsanto, Portekiz’in güzel bir köyü. Tüm köy taştan oyulmuş gibi görünüyor.

Manzara ise muhteşem, dağlar, yemyeşil ağaçlar, kiremit çatılar ve arnavut kaldırımlı taşlar bu manzaranın bir parçası. Monsanto, Beira Baixa vilayetinin merkei olduğundan beri manzara değişmiş değil.

Bu şehrin sokaklarında dolaşmak büyük bir keyif!

İzlanda’nın güneydoğusunda yer alan Fjaðrárgljúfur kanyonu, doğa ananın mükemmel bir yaratısı. Kanyonun kendisi bin yıllar boyu süren bir erozyonun sonucu. Kanyon, 2 kilometre uzunluğunda ve 100 metre derinliğinde! Bu kanyonda geçireceğiniz vakit tam bir macera!

Alberobello eşsiz ve büyüleyici bir mimari yapıya sahip. 1500 civarı ve 7 yüzyıldan fazladır ayakta duran “peri” eviyle turistlerin gözdesi olmaya aday.

Şehrin ismi Latince ‘Arboris Belli’den geliyor.‘Arboris Belli’, güzel ağaçlar anlamına geliyor.

The Dark Hedges büyüleyici bir mekan. Kuzey İrlanda’da yer alan Armoy’un yakınında yer alıyor 18. Yüz yılda Stuart ailesi tarafından dikilen bu güzel kayın ağaçları siz bambaşka bir dünyaya götürüyor.