Biyoteknoloji, gelecekte sağlık alanında reform denilecek düzeyde gelişmelerin olmasını sağlayacağı düşünülen bilim dalıdır. Biyoteknoloji biliminin kökleri 1900’lü yıllara dayanmaktadır. Biyoteknoloji alanında ülkemiz ilerlememiş olsa da bu alanda çalışmalar yapan kişiler birçok yeniliğin gün yüzüne çıkarmasını sağlamış olmasından dolayı Türk dünyasının biyoteknoloji konusunda ilerlediği kabul görmektedir. Bu nedenden dolayı üniversitelerin bölümleri arasına biyoteknoloji bölümü de eklenmeye devam ediyor.
Biyoteknoloji uygulama alanları arasında en çok DNA sarmalı yer almaktadır. Bilim insanları DNA sarmalında çeşitli değişiklikler yaparak insan metabolizmasının özellikle hastalıklara karşı daha dirençli hale gelmesini sağlamaya çalışmaktadır. İnsanlar üzerinde deneyler yapmak çeşitli sıkıntıları beraberinde getirdiğinden dolayı şu anda sadece hayvanlar üzerinde denemelerin yapıldığı bilinmektedir. Hayvanlar üzerinde yapılan deneyler sonucunda alınan olumlu neticelerin insanlar üzerinde de yakın zaman içerisinde denenmesi beklenmektedir.
Bildiğiniz gibi birçok kişinin ölmesine neden olan ölümcül hastalıklar sırasında yer alan kanser ve AIDS gibi hastalıklarında biyoteknoloji bilimi sayesinde ortadan kaldırılabileceği düşünülmektedir. Kanser ve AIDS gibi hastalıkları ortadan kaldırmak için çok sayıda ilaç denemesi yapılsa da henüz olumlu sonuçlar alınamamıştır. Alanında uzman kişiler özellikle DNA üzerinde değişiklikler yapılarak insanların ve hayvanların kanser gibi rahatsızlıklara karşı daha dirençli hale gelmesinin sağlanabileceğini düşünmektedir. Bu nedenden dolayı biyoteknoloji uzmanları özellikle DNA sarmalında çeşitli değişiklikler yaparak kanser hastalığı ile mücadele etmeye çalışmaktadır.
Biyoteknolojinin uygulama alanları arasında özellikle suçluların tespiti de yer almaktadır. Parmak izi, saç örneği gibi bulguların incelenmesi biyoteknolojinin alanına dahildir. Bulgular üzerinde yapılan çalışmalar sonucunda faili meçhul birçok cinayetin gün yüzüne çıkarıldığı bilinmektedir.