Biyolojinin Tarihsel Gelişim Sürecine Katkı Sağlayan Uygarlıklar

0
707
görüntülenme
Biyolojinin Tarihsel Gelişim Sürecine Katkı Sağlayan Uygarlıklar
Biyolojinin Tarihsel Gelişim Sürecine Katkı Sağlayan Uygarlıklar

Bilimsel alanda daha da ilerlemek ve yeni ufukların açılmasını sağlamak için önceki buluşların, bilgilerin ve bilim insanlarının yaptığı çalışmaların incelenmesi yeni çalışmalara ışık tutar. Eski çağlardan günümüze gelinceye kadar biyoloji biliminin tarihsel gelişimine bakıldığında yapılan araştırmalar; insanların öncelikle avlanmaya başladığını, çevresindeki bitkileri topladığını, daha sonraları (MÖ 10.000’lerden sonra) ise tarımsal yöntemlere geçiş yaptığını ve hayvanları evcilleştirdiğini göstermiştir. Bu dönemlerdeki tarım faaliyetleri, hayvanların evcilleştirilmesi ve hastalıklara çare aranması biyolojinin ilk uygulamalarından olmuştur. Uygarlıkların ilk dönemindeki biyoloji ile ilgili çalışmalar daha çok sağlık ve tıp alanını kapsamıştır.

Hint uygarlığında MÖ 4. yüzyılda şekillenmeye başlayan tıp okulları vardır. Bu okullarda hastalıkların teşhis ve tedavisinde kullanılan ilaç çeşitleri öğretilmiştir.

Çinliler, hastalıkları çevre etkisiyle ve ruhsal etkilerle meydana gelen hastalıklar olmak üzere iki grupta ele almışlardır. Bu hastalıkların tedavisinde ilaç, akupunktur, masaj gibi yöntemleri kullanmışlardır.

Eski Mısır’da reçete koleksiyonlarından oluşan papirüsler (bitkiden yapılmış yazı kağıtları) bulunmuştur. Bu papirüslerde hastalıklar ve tedavileri ile ilgili yöntemler bulunmaktadır. Mısırlılar ayrıca mumyalama tekniğini geliştirmişlerdir

Eski Yunan medeniyetinde bilimsel ve düşünsel faaliyetler genellikle doğa felsefesi üzerine yoğunlaşmıştır. Yunanlılar hayvanların dış görünüşünü ve iç organlarının şeklini incelemişlerdir. Yunan bilimi MÖ 4. yüzyıldan itibaren daha sistematik ve daha bilimsel temellere oturmaya başlamıştır.

Orta Asya Türk kavimlerinde MÖ 3000’lerde tarım toplumu olarak hububatların yetiştirildiği ve hayvancılık yapıldığı bilinmektedir.

Selçuklu ve Osmanlı döneminde kurulan şifahanelerde hastalıklar tedavi edilmiştir. Örneğin şifahanelerde akıl ve ruh hastalıklarının tedavisinde su sesi ve müzikten de faydalanılmıştır. Çeşitli ameliyatlar gerçekleştirilmiştir. Edirne Şifahanesi zamanının güzel örneklerinden biri olarak günümüze kadar ulaşmıştır.

  Katyon ve Anyon Arasındaki Temel Farklar
Paylaş

1 Yorum

Bir Cevap Yazın