Avrupa’da Mutlaka Görmeniz Gereken 16 Harika Mekan

Bu heybetli yapı burada sadece 11 gecesini geçiren Kral II. Ludwig için 1869’da inşa edildi. Bu yapı ayrıca ünlü Disney kalesi için ilham kaynağı olmuştur.

Kule gibi yükselen Pilgrimage Kilisesi, Gölün merkezinde yer alan Maria sanrısını yaratmakta.

Parkları, şehir sahilleri ödül kazanan yemekleri ve daha fazlası sayesinde Kopenhag ısrarla dünyanın en mutlu şehri olarak adlandırılıyor.

UNESCO Dünya Mirası olan bu yamaç yerel halk korsan istilasından korkmadan şarap bağları yetiştirebilsin diye inşa edildi.

Arnavutluk’un geri kalanı boyunca, bu kalıntılar Avrupa’nın keşfedilmemiş değerlerindan biri.

Ünlü Nilüferler’ine ilham kaynağı olan Giverny Monet’in en değer verdiği şehirlerden biriydi.

Kuzey kutup dairesinde uzanan Lofoten’in inanılmaz manzarası Game of Thrones’un kurgusundan bir sahneye rakip olacak nitelikte.

Bu nefes kesen manzara İskoçya’nın en büyük şehrinden 2 saatten az bir araba yolculuğu mesafesinde.

İsviçre ve İtalya sınırında bulunan bu güzellik 14,692 feet yüksekliğinde.

Bir örnek de ülkemizden… Henüz tanımamış olanlar için bu eşsiz yamaç şehri bir volkanik kayanın içine oyulmuş. 10. ve 11. Yüzyıllarda mağara kiliseleri koleksiyonlarına ev sahipliği yapmış.

Berat, UNESCO Dünya Mirası ve genellikle yerel halk tarafından şehrin tarihi binalarının büyük pencereleri olması nedeniyle “pencerelerin şehri” olarak anılıyor. Şehrin ilk yerlileri milattan önce 6. Yüzyılda yaşamış.

Bu zengin yapı 1703’te Büyük Peter tarafından kurulan şehrin en önemli parçası.

Bu büyüleyici şehir Fransa’nın Güneybatısında yer alan yapraklarla örtülü Dordogne bölgesine konumlanmış ve “Les plus beaux villages de France.” olarak sınıflandırılmış.

Bu doğal oluşum dünyanın en geniş buz mağarası. Buraya gelmek için yürüyüş botlarınızı getirmeyi unutmayın çünkü buraya varmak için 1,400 adım atmanız gerekiyor.

Eğer yükseklik korkunuz varsa bu 604 metrelik Preacher’s Pulpit olarak da bilinen bu yerden uzak durmanızı öneririz.

The Lake District 3,200 foot yüksekliğinde dağlara ve 10,5 mil uzunluğundaki Windermere gölüne ev sahipliği yapıyor.

Dubrovnik, 1667’de yaşanan depremden geriye kalan16. Yüzyılda tamamlanan taş duvarları ve eski şehri ile tanınıyor.