Kara delikler evrende bildiğimiz en akıl almaz şeylerden biridir. Matematiksel olarak konuşursak, kütlesi olan her obje bir kara deliğe dönüşebilir. Bu, yeteri kadar ufak bir boşluğa sıkıştırılırsa; senin, benim, şu an bu yazıyı okuduğun cihazın ve geriye kalan her şeyin bir kara delik olabileceği anlamına gelir. Bu boşluğa Schwarzschild Yarıçapı denir. Eğer herhangi bir objedeki bütün maddeyi onun kendi Schwarzchild Yarıçapı kadar sıkıştırırsan, obje o kadar akılalmaz derecede yoğun olur ki, hiçbir şey onun kütle çekiminden kurtulamaz, ışık bile. Eğer kendini bir kara deliğe çevirmek isteseydin, seni oluşturan bütün maddeleri bir kum tanesininden 1 sekstilyon kat ufak bir alana sıkıştırmanın bir yolunu bulman gerekirdi. Fakat kara delik boyutuna sıkıştırılan kütle miktarı ne kadar büyükse, etkisinin tuhaflığı o kadar artar.
Örnek olarak Boeing 777 uçağını kullanalım. Eğer bir anda uçak kara deliğe dönüşseydi, bütün kütlesi yarıçapı akılalmaz derecede küçük olan sadece 3.386^-22 metre kadar olan bir alana sıkıştırılabilirdi. Karşılaştırmak gerekirse, en ufak atom olan hidrojen atomunun yarıçapı sadece 10^-11 metredir. Bu insanda bulunan bir kırmızı kan hücresini Sicilya adasının tamamıyla karşılaştırmak gibi olurdu; ölçekte öyle bir fark var ki anlaması gerçekten çok güç. Bu aşırı derecedeki ufak kara deliğin içindeki bütün maddenin ömrü, Hawking Radyasyonu etkisiyle yok olacağından, sadece 1 saniye olurdu. Bu noktada başka inanılmaz derecede garip bir şey gerçekleşir. Ufak kara deliğin bütün kütlesi, 5 milyon megaton TNT gücüne eşit aşırı fazla miktarda enerjiye dönüşürdü. Bu insanoğlunun tarihinde patlattığı en güçlü nükleer bombadan 87,000 kat daha güçlü ve bütün gezegeni yok etmeye yetecek kadar.
Eğer Everest Dağını bir kara deliğe çevirmek isteseydin, onu bir nanometreden daha ufak bir alana sıkıştırmak gerekirdi; bu da metreden bir milyar kat daha ufak ve on tane helyum atomunun yan yana koyulmasıyla ortaya çıkan bir uzunluk. Tamamen anlaşılması zor bir durum; bu yüzden belkide Dünya gibi daha büyük bir objeyi kara deliğe çevirmeyi denemeliyiz ki, anlaması daha kolay olsun. Eğer böyle bir şey yapsaydık, bütün gezegenin -bildiğin, sevdiğin veya nefret ettiğin her şeyin, her insanın ve burada var olmuş her şeyin- tek bir kuruş boyutuna küçültülmesi gerekirdi.
Eğer dünyayı bu kuruş boyutlu kara delikle yer değiştirseydik, güneş sistemimizde hiçbir şey değişmezdi. Kütle eşit kalacağından, Ay hiçbir şey olmamış gibi bu kuruş boyutlu kara deliğin yörüngesinde dönmeye devam ederdi. Fakat Güneş’i bir kara deliğe çevirmek isteseydin, bütün objeyi 3 kilometre yarıçaplı bir alana sıkıştırman gerekirdi. Böyle bir uzunluk sadece 1.5 Central Park büyüklüğünde olurdu ama aynı zamanda güneşin kütlesini barındırırdı.
Bir kara delik oluştuğundan sonra da fazladan maddeler yutarak büyüyebilir. Bunlar yakınındaki gaz ve toz tanecikleri, hatta arada sırada koca yıldız ve yıldız sistemleri olabilir. Hatta hızlı bir şekilde kütlesel ve boyutsal olarak büyümek için yakınındaki ufak kara delikleri bile yutabilirler.
Örnek olarak bulunan en ufak kara delik olarak bilinen XTE J1650-500‘ü ele alalım. Sadece Manhattan adasından azıcık büyük 12 kilometrelik bir yarıçapa sahiptir ve o ufak alanın içinde 5 ile 10 Güneş kütlesine sahiptir ve uzayda bundan çok daha büyük canavarlar kol gezer.
GCIRS 13E isimli başka bir kara deliği ele alalım. Bunun potansiyel varlığıyla alakalı birkaç soru var; fakat gerçekse, Avrupa kıtasıyla aşağı yukarı aynı büyüklükte. Buna rağmen içinde 1,300 Güneş kütlesi barındırır! Fakat bu bile HLX-1 gibi orta düzey büyüklükte sayılan birkaç kara deliğe göre ufacıktır. Yarıçapı 295,300 kilometredir ve 4 Jüpiter içine yan yana sığabilecek kadardır fakat içinde 100,000 güneş kütlesi barındırır!
Samanyolu Galaksisinin merkezinde bulunan ise, Süperkütleliler Sınıfından olan Sagittarius A kara deliğidir. 12,700,000 kilometrelik bir yarı çapa sahiptir ve bu uzunluk Dünya ile Venüs arasındaki uzunluğun yüzde beşi kadardır. Fakat bu canavar içinde akılalmaz şekilde 4,300,000 Güneş kütlesi barındırır.
Kulağa ne kadar çılgınca gelsede, daha evrende bilinen en büyük kara deliğe daha gelmedik: S5 0014+81 isimli aşırı decede ürkütücü canavar. Bu titan bazen tamamen ayrı bir kara delik sınıfına ayırılır: Ultrakütleliler Sınıfı. Yarıçapı Dünya ile Güneş arasındaki uzaklıktan 1,600 kat daha fazladır ve içinde 40,000,000,000 (kırk milyar) güneş kütlesi barındırır!
Kendine kavramak için biraz zaman tanı 🙂
İnsan ölçeklerine göre her şeyden inanılmaz derece büyük olan Güneş’in kütlesini al, kırk milyar katına çarp ve böylece bu dev kara deliğin kütlesine sahip olursun.