Hiç göremediğimiz fakat varlığından haberdar olduğumuz kara delikleri merak ettiniz mi?
Kara delikler; çok büyük kütleli ve çok güçlü çekim kuvvetleri nedeniyle yeteri kadar yakın mesafede bulunan her şeyi yutan kozmik yapılardır.
S5 0014+813 adlı kara delik, şu ana kadar keşfettiğimiz en büyük kütleli kara delik konumundadır. Kütlesinin 40 milyar tane Güneş’in kütlesine denk olduğu düşünülüyor. Kıyaslama yapmanız için söyleyelim, galaksimizin merkezindeki süper kütleli kara delik Sagittarius A, 4 milyon Güneş kütlesindedir.
Cygnus X-1 adlı gök cismi, keşfedilen ilk kara deliktir. 1964’te ilk defa varlığından haberdar olduğumuz bu yapının kara delik olduğunun anlaşılması ise 1971-1972 yıllarındaki araştırmalara kadar mümkün olmamıştır.
Kara deliğe bir insan girerse yaşama ihtimali yoktur. Astrofizikçi Sir Martin Rees, kara deliğe çekilen bir insana olacaklar konusunda çok güzel bir terim ortaya atmış: Spagettileşme! Bu durumda kara deliğe yakın olan tarafınız hangisiyse o tarafınız daha çok çekim kuvvetine maruz kalıyor, dolayısıyla vücudunuz o bölgenizden başlayarak uzadıkça uzuyor, parçalanıyor; ta ki en küçük yapıtaşlarınıza, yani atom altı parçacıklarınıza kadar ayrılıp uzun ince bir çizgi haline gelene kadar. Pek iç açıcı olmasa gerek.
Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA), en az 3 boyda kara delik olduğunu öne sürüyor. En küçük kara delik bir atom büyüklüğünden bir dağ boyutuna kadar olabiliyor.
A0620-00, diğer bir adıyla V616 Mon adlı kara delik; şu ana kadar bilinen kara delikler arasında bize en yakın olanı. Bu kara delik ile aramızda yaklaşık 3 000 ışık yılı mesafe var ve Dünya’mız için herhangi bir tehlike yaratmıyor.