Yeryüzü, gerek iklimi gerekse jeolojik yapısı bakımından sürekli bir değişim içindedir. Bu değişim, oldukça yavaş ve milyonlarca yıl içinde meydana geldiğinden canlılar için tehlike oluşturmamaktadır. Ancak günümüzde insanların çevreyi hızla değiştirme gücü ve küresel ısınmayla birlikte iklimsel değişikliklerin görülmesi, türlerin yaşam alanlarını azaltmaktadır. Hızla değişen ortam şartlarına adaptasyonda zorlanan türlerin nesilleri tehlike altına girmektedir.
Genel olarak küçük hayvanların (kuş, sincap vb.) popülasyon boyutu daha büyüktür ve nesiller arasındaki süre daha kısadır. Popülasyon boyutunun büyük olması, evrim için gerekli bir ön koşul olan genetik çeşitlilik olasılığını artırdığından popülasyonun değişen çevre koşulları karşısında evrimleşmesini de kolaylaştırmaktadır. Nesiller arasında daha kısa süre olması ise evrimsel değişim hızının, çevresel koşullardaki değişim hızına ayak uydurmasını sağlamaktadır. Daha büyük canlılar genel olarak nesiller arasında daha uzun süreye sahip olduğu için daha yavaş evrim geçirirler. Aynı zamanda popülasyonları daha küçük olduğundan değişen çevre koşullarına uyum sağlayacak genlere sahip olma olasılıkları daha düşüktür.
Dünya’nın varoluşundan günümüze kadar birçok canlı türü tükenmiştir. Bunlar arasında çeşitli vücut şekilleri ve büyüklükleriyle dikkati çeken dinozorların yok oluşları hâlâ birçok yönüyle tartışılmaktadır. Ayrıca Tazmanya kaplanı, moa kuşu, mamut, kılıç dişli kaplan gibi pek çok canlı, yaşanan iklim değişiklikleri veya insan müdahalesi nedeniyle yok olmuştur. Bilim insanları, küresel ısınmanın günümüzdeki hızıyla devam etmesive iklim değişiklikleri karşısında önlem alınmaması durumunda bazı türler uyum gösterebilse de birçok türün yok olacağını belirtmektedirler. Çünkü binlerce veya milyonlarca yıl boyunca adaptasyon göstermiş oldukları çevre koşulları, önümüzdeki birkaç on yıl içerisinde bütünüyle değişecektir. Örneğin; kutup ayısı, siyah ayaklı dağ gelinciği, dev panda, Galapagos pengueni, dev orkide ve kardelen bu tehlikeyi yaşayan canlılar arasındadır. Bu noktada bize düşen görev, küresel ısınmaya ve ekolojik dengenin bozulmasına neden olacak müdahalelerden kaçınmak ve doğayla barışık yaşamaya özen göstermektir.
Teşekkürler güzel paylaşım olmuş.