Biri bize Güney Asya dediği anda aklımıza ilk olarak çeşitli yönetim problemleri yaşayan ülkeler ya da Muson iklimi ile baş etmeye çalışan insanlar gelir. Ancak şimdi sizlere söz edeceğimiz ülke, tüm bilinenlerin dışında bambaşka bir anlayıştan geliyor.
Batısında ve güneyinde Hindistan’ın, kuzeyinde Çin‘in yer aldığı Bhutan’da Güney Asya’da görmeye alışkın olduğumuz Muson iklimi en sert haliyle yaşanıyor. Bu yüzden toprak kaymaları nedeniyle bütün tarım arazileri yok olmuş durumda. Ama ülke yönetimi, kalan toprakları o kadar sıkı bir şekilde korumaya meyl ediyor ki, bu arazilerde izin almadan yaptığınız her ne olursa olsun ağır cezalarla karşılaşıyorsunuz.
Budist inancının en belirgin şekilde yaşandığı ülkede Krallık yönetimde söz sahibi.
Bhutan 1960’lı yıllara kadar asfalt yol, elektrik, motorlu taşıt, posta, telefon gibi modern dünyaya ait hiçbir altyapısı olmayan bir ülke. Ve yine o dönemde dünyanın en yüksek bebek ölümü ve en düşük okuma yazma oranına sahip. Ama öyle bir ülke ki 1974 yılıyla her şeyin üstüne halkın mutluluğunu koyarak ‘gayri safi milli mutluluk’ dediği bu anlayışla 30 yıl sonunda 1980’de yüzde 10 olan okuma yazma oranı 2013’te yüzde 63’e (gençlerde %86) yükseltti. Bebek ölüm oranı da binde 165’ten 55’e düştü.
Bhutan’ın asıl büyük hedefi ise yüzde 70 olan ormanlık alanını asla yüzde 60’ın altına indirmemek. Bu nedenle ülkeye giren turist sayısını bile ince eleyip, sık dokuyor.
Bhutanlılar hayvanlara da oldukça saygılı. İnançlarından ötürü hayvansal gıdalara çok az miktarda tüketiliyor. Ülke 2020’ye kadar tümüyle organik tarıma geçmeye karar vermiş.
Şayet Bhutan’a gitmek gibi bir niyetiniz var ise size şöyle kötü bir haber de verelim: ülkenin Türkiye’de temsilcisi yok. Sadece turizm şirketleri aracılığı ile gidebiliyorsunuz. Ayrıca ülkeye gitmek için bireysel başvuru da kabul edilmiyor. Zaten ülke sene içinde 5 bini aşmayan turist sayısı ile de bu konuda ne kadar ısrarcı olduğunu gösteriyor.
Teşekkürler güzel paylaşım olmuş.