Enflasyon Nedir, Nasıl Ölçülür ve Neden Ortaya Çıkar?

0
1129
görüntülenme
Enflasyon Nedir, Yüksek Enflasyonu Neden İstemeyiz?
Enflasyon Nedir, Yüksek Enflasyonu Neden İstemeyiz?

Mal ve hizmet fiyatlarının genel seviyesindeki sürekli artışa enflasyon denir. Enflasyon tek bir ürünün fiyatının artması veya fiyatların bir kez yükselmesi değildir. Ekonominin genelinde, fiyatlar sürekli olarak arttığında, enflasyon söz konusu olur.

Enflasyon yüksek olduğunda;

Paranın satın alma gücü azalır.

Aynı miktar para ile zaman içinde daha az şey satın alabiliriz.

Paramıza olan güven azalır.

Paranın değer biriktirme ve değişim aracı olma işlevleri ortadan kalkar.

Belirsizlik oluşur.

Üreticiler fiyatları belirlemekte, tüketicilerse fiyat değişimlerini takip etmekte zorlanır.

Gelir dağılımı bozulur.

Yüksek enflasyon zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar.

Enflasyon neden ortaya çıkar?

Diğer bir deyişle neden satın aldığımız mal ve hizmetlere zaman içinde daha fazla para öderiz?

Birinci neden; mal ve hizmetlere olan talebin üretimden fazla olmasıdır. Buna talep enflasyonu denir. Eğer üretim, talebi karşılamaya yetmiyorsa, bu durum mal ve hizmet fiyatlarının artmasına neden olur. Yazın gelmesiyle otel ücretlerinin veya bisiklet fiyatlarının artması talep enflasyonuna örnektir.

İkinci neden; bir ürünü üretmenin daha pahalı hale gelmesi, yani maliyetlerin artması nedeniyle fiyatların yükselmesidir. Örneğin bir hizmeti sağlayan işçiye daha fazla ücret verilmesi veya bir malın üretimi için gerekli olan ham maddelerin fiyatının artması halinde, firmalar, sağladıkları mal ve hizmetlerin fiyatlarını yükseltebilir. Bu da maliyet enflasyonu olarak adlandırılır.

Üçüncü neden ise ekonomideki birimlerin bir sonraki dönem, enflasyonun artacağı beklentisi ile fiyatlarını artırmasıdır. Bu beklenti enflasyonudur. Gelecek yıl enflasyon olacağını düşünen ev sahibinin kiraya zam yapması buna örnektir.

Enflasyon nasıl ölçülür?

Enflasyonu ölçebilmek için fiyatlar genel seviyesi aylık olarak takip edilir. Bunun için ülkenin genelini temsil eden bir hanehalkının harcama yaptığı mal ve hizmetlerden bir sepet oluşturulur. Bu sepetteki ürünler niteliklerine göre gruplandırılır; gıda, giyim, ulaşım gibi. Bu gruplar ise örnek hanehalkının harcamaları içindeki paya göre ağırlıklandırılır. Bu yolla hesaplanan Tüketici Fiyat Endeksinin yıllık yüzde değişimi, yıllık enflasyonu gösterir.

  Avrupa Birliği Para Birimleri

Mesela, belirlenen alışveriş sepetinde yer alan ürünlerin toplam değeri önceki yıl aynı ay 100 Türk lirası (TL) iken, bu yıl aynı ay bu sepetteki ürünlerin fiyatları toplamı 105 TL olmuş ise yıllık enflasyonun yüzde 5 olduğu sonucuna varırız.

Yüksek enflasyon neden istenmez?

Yüksek enflasyon zamanla paranın satın alma gücünü azaltır. Örneğin, 1960’lı yıllarda bir ev alınabilen para ile bugün bir ekmek dahi alınamaması, enflasyonun, alım gücünü zaman içinde ne denli azalttığının açık bir göstergesidir.

Yüksek enflasyon karşısında paramızın değeri azaldığı için ulusal paraya olan güven azalır. Bu nedenle, insanlar harcama ve birikim yaparken kendi ülkelerinin para birimi yerine başka ülkelerin para birimini kullanmayı tercih edebilirler. Benzer şekilde birikimlerini ulusal paraları ile yapmak istemeyebilirler. Yani, yüksek enflasyon ortamında paranın değişim aracı olma ve değer biriktirme işlevleri ortadan kalkar. Yabancı para ve gayrimenkul gibi üretken olmayan alanlara yönelik yatırımlar artar.

Yüksek enflasyon belirsizliğe neden olur. Üreticiler fiyatları belirlemekte, tüketiciler ise fiyat değişimlerini takip etmekte zorlanır. Bankalar daha yüksek faizle borç verir. Yatırım ve tüketim kararları sağlıklı alınamaz. Yatırımların vadesi kısalır.

Yüksek enflasyon ortamında tüm malların fiyatları sıklıkla ve önceden tahmin edilemez biçimde değişir ve bir ürünün diğer ürünlere göre daha ucuz veya daha pahalı olduğunu fark etmek zorlaşır. Sonuç olarak, şirketler ve tüketiciler fiyat değişikliklerini yanlış yorumlayabilir ve satın alma kararlarında hata yapabilir. Bu da verimsiz kaynak kullanımına neden olur.

Enflasyon ekonomik açıdan önemli sonuçlar doğururken aynı zamanda toplumsal hayatı da olumsuz etkiler. Tarih boyunca, yüksek enflasyon oranları çoğu zaman beraberinde toplumsal istikrarsızlık yaratmıştır.

Yüksek enflasyon, toplumun düşük gelirli kesimine daha fazla zarar verir; yoksulluğun artmasına ve gelir dağılımının bozulmasına neden olur. Enflasyon yüksekken, birikim yapabilme imkânı olan kesim yüksek faizlerden yararlanarak servetlerini artırabilir. Ancak gelir düzeyi düşük kişilerin bu imkânı olmadığından ve borç almaları gerektiğinde daha yüksek faizle borçlanacaklarından gelir dağılımı giderek bozulur.

  Revalüasyon Nedir? Revalüasyonun Olumlu ve Olumsuz Yönleri Nelerdir?

Yüksek enflasyon ortamında güven unsuru zarar görür ve gelecekle ilgili belirsizlik nedeniyle kaygılar artar. Gelir dağılımının bozulması özellikle genç nüfusun geleceğe dair olumlu beklentilerinin azalmasına neden olur.

Tüm bu nedenlerden ötürü, bir ekonomide enflasyonun düşük ve istikrarlı olması, yani paramızın değerinin korunması büyük önem taşır.

Enflasyon oranı, tüketici ve üreticilerin yatırım, tüketim ve tasarruf kararlarını verirken dikkate almayacakları kadar düşük ise ve bu düşük enflasyon devam ettirilebiliyorsa, o ekonomide fiyat istikrarı sağlanmış demektir. Örneğin, son birkaç yıl içinde aynı tutarda para ile ortalama aynı miktarda alışveriş yapılabiliyorsa, o ekonomide fiyat istikrarı sağlanmıştır.

Paylaş

1 Yorum

YORUM YAP

Please enter your comment!
Please enter your name here