Şişelenmiş su, plastik veya cam kaplarda şişelenmiş su anlamına gelmektedir. Bu su doğal kaynaklardan veya kuyulardan, damıtılmış, köpüklü, artezyen, arıtılmış veya mineralden elde edilmiş olabilir. Şişelenmiş su endüstrisi, müşterilerin dolması için kişisel kapları alacağı su otomatlarını da kapsayacak şekilde genişlemiştir. Bazı kişiler, haftalık veya aylık bazda şişelenmiş suyun evlerine veya ofislerine gönderilmesini sağlayan bir şişe su hizmeti için ödeme yapmaktadırlar.
Günümüzde, şişelenmiş suyun üretimi ve pazarlanması tüm dünyada gerçekleşmektedir. Şişelenmiş su için küresel pazar, 1990 ve 2005 yılları arasındaki tüketimin artması nedeniyle yaklaşık 60 milyar dolar değerindedir. Her yıl yaklaşık 200 milyar şişe su tüketilmektedir. En büyük şişelenmiş su endüstrileri ve pazarlarından bazıları ABD, Avrupa Birliği, Avustralya, Yeni Zelanda, Hindistan, Pakistan ve Lübnan’dır.
Su sişeleme işlemi su kaynağına bağlıdır. Örneğin arıtılmış su, bir su kaynağından gelir ve çözünmüş katıları uzaklaştırmak için mineralden arındırılır. Saflaştırmanın ilk basamağı, mikropları ve daha büyük inorganik katıları uzaklaştırmak için filtrasyon işlemidir. Bunu, madenlerin arkasında bırakmak için suyun buharlaştırıldığı damıtma takip eder. Ardından kalan mikroorganizmaları uzaklaştırmak için arındırılmış su bir ters osmoz ve ozonlama işlemi yoluyla gönderilir. Son aşamada UV kontrolü yapılır.
Diğer kaynaklardan gelen su (yeraltı ve artezyen kuyusu gibi), bu süreci pazara ulaştırmadan önce başlatmak zorunda olmayabilir.
Şişelenmiş su endüstrisi 1621’de İngiltere‘nin Malvern Tepelerindeki Kutsal Kuyudan başladı. Su terapisi ve spa katılımının İngiltere’de ve Amerika Birleşik Devletleri’nde 17. ve 18. yüzyıllar boyunca popülerlik kazanmasıyla birlikte, şişelenmiş suya yönelik pazar talebi de arttı. Şişelenmiş su tüketicileri, bahar suyunun çeşitli semptomları tedavi etmek için doğal, iyileştirici özelliklere sahip olduğuna inanıyordu. 1767’de ABD’deki ilk şişe su şirketi Boston şehrinde kuruldu.
Kısa süre sonra, doğal mineral suyunu andıran yapay olarak karbonatlanmış su üretmek için bir yöntem geliştirildi. İmalat teknolojisi 19. yüzyılda geliştikçe, şişelenmiş su endüstrisi maliyetlerini düşürmeyi başardı ve böylece tüketici talebi arttı. Bununla birlikte, 1900’lerin başında ABD’deki belediyeler halka açık su sistemlerinde klorlu su uygulamaya başladı ve kamu su kaynakları tüketim için daha güvenli hale geldi.
Harika bir yazı teşekkürler.
Harika bir yazı teşekkürler.
Faydalı bir yazı olmuş tebrikler.