Petrol rezervlerinin git gide tükendiği ve artık alternatik yakıtların daha da büyük önem kazandığı günümüzde elektrikli araçlara da artık alternetif bir yakıt seçeneği geliyor.
Teknoloji firmaları araçların sürücüsüz yol alabilmesi adına alıcılar yerleştirerek özel yazılımları daha iyi hale getirmeye çalışıyorlar. Kaza yapmayan, istenen yere giden araçlar eninde sonunda kullanıma girecek. Bunlar genelde mevcut araçların modifiye edilmiş halleri. Tesla, Lucid, Faraday gibi firmalarsa tamamen elektrikli motor ve batarya içeren araçlar geliştirip başarılı oldular. Bunu gören dev ve asırlık otomobil üreticileri ise hibrit araçlar geliştirdiler ki bunlarda genelde içten yanmalı ve elektrikli motorlar birlikte işliyor ve geleneksel yapı bir anda terk edilmiyor. Ne de olsa şarj istasyonları o kadar da yaygın değil ve hala bazı eksikler var.
Gelecek nesil güç üniteleri sadece elektrikli motorlar ve bataryalara odaklanmıyor. Bir diğer ciddi seçenekse hidrojen yakıtlı motorlar. Toyota Mirai, Honda Clarity gibi araçlar hidrojen yakan motorlarıyla belirli pazarlarda yola çıktılar. Karbon salınımı, güç ve tork, menzil konularında son derece başarılı olan bu araçların elektrikli alternatilere kıyasla en büyük artısı kısa süre içinde yeniden doldurulabilmeleri. Sadece elektrikle çalışan araçlar saatlerce şarja takılı beklemek zorunda kalıyor ve giriş seviyesi modellerde yer alan bataryalar birkaç yüz km yol gidilmeden boşalabiliyor yani tatile çıkarken yarı yolda kalınabiliyor. Bu yüzden de hibrit araçlar daha çok ilgi görüyor.
SADECE SU BUHARI
Hidrojen kullanan arabalar atık olarak su buharı salıyor ve çevreyi kirletmiyor. Çeşitli eyaletlerde bu tür temiz araçlara yol önceliği, park indirimi, ücretsiz yakıt gibi avantajların sunulduğu oluyor. Aslında yakından bakıldığında hidrojen yakıtlı araçların da elektrikli motor kullanarak yol aldığı görülebilir yani esasında fark; şarjlı batarya yerine hidrojen hücresinden güç alıyor olmaları. Bir kez daha ana sorun yakıt dolum tesislerinin azlığı. Hidrojen hücresini doldurmak istediğinizde uygun bir yer bulamayıp yolda kalabilirsiniz. Bu yüzden bu tür araçların büyük kısmı en yakın istasyonu gösteren uygulamalar içeriyor.
HIDROJEN KULLANAN ARABALAR ATIK OLARAK SU BUHARI SALIYOR VE ÇEVREYI KIRLETMIYOR.
Daha önceleri elektrikli araçları sunmak yerine hidrojeni tercih etmiş gibi görünen Honda ile Hyundai yumurtaları aynı sepete koymamak adına elektrikli modelleri de arttırdılar ve böylece henüz karar veremediklerini gösterdiler. Daimler ise hidrojeni kenara bırakıp bundan böyle elektrikli seçeneklere odaklanacağını belli etti. Anlaşılan o ki daha hızlı şarj olabilen bataryalarla ilgili önemli gelişmeler var ve bu sayede çok daha başarılı ve sorunsuz elektrikli araçların yakın olduğu düşünülüyor. Bir diğer önemli kriter, hidrojen dolum istasyonlarının aksine elektrikli araç şarj istasyonlarının çok daha ucuza ve kolay biçimde kurulabiliyor olması. Sonuç olarak araçlardaki bataryaların kapasitesi arttıkça ve şarj hızlandıkça hidrojen seçeneği iyice ortadan kaybolacak gibi görünüyor. Şunu da belirtmek isteriz ki Tesla’nın solar panellere yönelik yaptığı adımlar ve Powerwall gibi evlere özel çözümler yaygınlaştıkça elektrikli araçlar çok daha ideal bir seçenek olarak kabul görüyor olacak.
