İnsanların çeşitli besinler tüketerek dertlerine şifa bulma umutları hep var olmuştur. Bu besinlerden biri de kefirdir. Araştırmalar kefirin anavatanının Kafkasya olduğunu ve bu bölgede “gençlik içeceği” olarak bilindiğini göstermektedir. Kafkasya’da sindirim bozukluğu, kanser, tüberküloz gibi hastalıklara fazla rastlanmamaktadır. Hatta bu bölgede insan ömrünün 110-130 seneye kadar ulaştığı gözlenmektedir. Bu durum bilim insanlarının dikkatini çekmiş ve onları kefir üzerine araştırmalar yapmaya yönlendirmiştir.
Kefir tanelerinin belirgin şekilleri yoktur. Kefir taneleri kefiran adı verilen ve suda çözülmeyen bir polisakkaritten oluşmuşlardır. Kefiranın eşit miktarda glikoz, galaktoz içerdiği ve kanser önleyici etkiye sahip olduğu belirtilmektedir.
Kefir Nedir, Nasıl Yapılır?
Kefir; kefir tanelerinin, inek, koyun, keçi ya da atın sütüne katılmasıyla elde edilen alkol ve asit fermantasyonuyla meydana gelmiş, ekşi ve köpüklü fermente bir süt içeceğidir. Fermantasyondan sonra taneler tekrar kullanılabilir hâle gelir. Mayalanma sırasında B1 , B2 ve B12 vitaminlerinde belirgin bir artış olduğu gözlenmiştir. Mayalanan kefir içeceğine, meyve katılarak tüketilebildiği gibi sos olarak ve çorbalara katılarak da tüketilebilmektedir.
Kefir tanelerinde bulunan mikroorganizma türü ve sayıları, tanelerin orijinine göre değişmektedir. Genellikle laktobasil türleri, laktokok türleri, bazı streptokok türleri ile birlikte laktozu fermente eden ve edemeyen maya türlerini de içerir. Kefirin bileşimi ve kimyasal özellikleri; kullanılan sütün niteliklerine, mayalanma süresine ve korunduğu ortamın sıcaklığına bağlı olarak değişebilir.
Kefirin Faydaları Nelerdir?
Kefir, besin değeri yüksek bir içecektir. Fermente süt ürünleri tüketiminin bağırsaktaki yararlı mikroorganizmaların sayısını artırdığı, bağırsak şikâyetlerini azalttığı, mide ve pankreas salgılarını arttırarak sindirimi desteklediği bilinmektedir. Yapılan çalışmalar, kefirdeki karbondioksitin, sindirimi ve B grubu vitaminleri sentezini kolaylaştırdığını göstermiştir. Sinir sistemi üzerinde etkili olan esansiyel amino asitlerden triptofan ile kalsiyum, magnezyum ve fosfor minerallerini bol miktarda içerir. İshal, böbrek hastalıkları, safra bozuklukları, sarılık, çeşitli enfeksiyonlar, iştahsızlık, uykusuzluk, yüksek tansiyon gibi sağlık sorunlarının çözümüne katkı sağladığı, bağırsak hastalıklarına neden olan Candida gibi mantarlardan koruduğu bilinmektedir. Kefir, bağışıklık sistemini güçlendirici ve kanser önleyici etkileriyle de dikkatleri üzerine toplamıştır. Düzenli olarak tüketildiğinde kolesterolü düşürdüğü, metabolizmayı düzenleyerek karaciğer, safra, böbrek ve kan dolaşımı üzerine olumlu etkilerinin artarak devam ettiği görülmüştür. Kolaylıkla sindirilebilen besleyici bir gıda olduğundan çocuklar, enfeksiyonlu hastalar, hamile bayanlar, yaşlılar, kabızlık ve diğer sindirim problemleri çeken insanlar için ideal bir içecektir. Ciddi bir hastalık geçirmiş ve antibiyotik tedavisine maruz kalmış kişilerde bağırsak florasının düzelmesi açısından kefir tüketilmesi tavsiye edilmektedir. Yoğurt gibi ev ortamında kolaylıkla mayalanıp hazırlanabilen kefir, en değerli sağlık kaynaklarından biridir.