Zehirli bitkiler hakkında yazılan hiçbir makale korkunç üçlüden bahsedilmeden tamamlanamaz: zehirli sarmaşık, zehirli sumak ve zehirli meşe. Her üçü de sakız ağacı diye bilinen bir bitki familyasına aittir ve yaprakları kontakt dermatit adı verilen, deride; kızarıklık, döküntü, kaşıntı, su toplaması ve şişkinlik gibi bazı reaksiyonlara sebep olan, uruşiol şurubunu barındırır.
1Mango Ağacı
Hawaii her ne kadar bölgesinde korkunç üçlemeyi barındırmasa da, korkunç üçlemenin sakız ağacı familyasından egzotik kuzenleri olan mango ağacına sahiptir. Mango ağaçları, adalar boyunca, meyve bahçelerinde yetişir. Ağacın yapraklarından meyvenin kabuğuna ve posasına kadar her yerinde uruşiol üretildiğinden dolayı ağaç ile temas ettikten hemen sonra (kaşıntı, şişkinlik ve döküntüleri önlemek için) el yıkanmalıdır.
2Kan Otu (Bloodroot)
Narin beyaz yaprakları ve güneş sarısı organlarıyla kan otu bitkisi, papatya ailesinin masum bir üyesi sanılsa da gerçek bu değildir. Adından da anlaşılacağı üzere kana çok benzeyen kırmızımsı toksik bir öz üretir ve toksin sanguinarini içerir. Ciltle teması halinde yanma veya nekrotik doku gibi hasarlara yol açarken, yutulması durumunda vahşi bir hayvanı bile öldürebilir.
3Cnidoscolus Stimulosus
Bu bitkinin yanından veya çevresinden yürürken fazlasıyla dikkat etmelisiniz, özellikle de çıplak ayakla dolaşıyorsanız. Bitkinin çiçekleri ve meyveleri güzel görünümlü olsa da, kendilerini cilde yapıştıran ve cildi tahriş eden küçük tüylerle kaplılar. Acılı bir süreci de beraberinde getiren bu küçük tüylerin sebep olduğu kaşıntı bir saate kadar da devam edebilirken, cildin kendine gelmesi birkaç gün sürebilir.
4Deve Tabanı
Sümbüller kadar yaygın olan bu bitki genellikle evlerde dekoratif amaçlı kullanılmaktadır. Geniş yapraklı ve yeşil renkli bu bitkiler oksalat kristalleri içerir. Bu kristaller dudaklarda, ağızda ve dilde şiddetli bir ağrıya sebep olurken göz kızarmasına da neden olabilir. Bu nedenle bitkiyi suladıktan sonra eller iyice yıkanmalı ve çocuklardan uzak tutulmalıdır.
5İntihar Bitkisi
Bitkinin üzerinde bulunan ve son derece zehirli olan mikro iğnelerin kişiyle teması halinde, haftalarca sürmesi muhtemel olan, inanılmaz bir ağrı, kaşıntı, kızarıklık, şişkinlik ve deri döküntüsü gibi sonuçlar gözlemlenir.
6Isırgan Otu
Antarktika hariç her kıtada bulunan bu otsu bitkinin yaprakları ve sapları üzerindeki küçük tüylerde bulunan formik asit, bitkiye dokunan kişiye gün boyunca süren karıncalanma, yanma, deri döküntüsü ve iğne benzeri bir acı verir. Tüm bu riske rağmen, pişirildiğinde lezzetli ve zararsız bir bitki olduğundan dolayı, insanlar tarafından yoğun bir ilgi görmektedir.
7Yabani Havuç
Havuç ailesinin bir üyesi olan bu havucun her ne kadar kökü yenilse de geri kalan tüm bölümlerinden uzak durmanız gerekir. Genellikle tarla ve çayırlarda bulunan sarı, şemsiye şeklindeki çiçekleriyle rahatsız edici bir bitki olarak bilinir. Testere dişli yaprakları ve oluklu sapı ile kıllı bir yapıya sahip olan bu bitki, güneş ışığına maruz kaldığında iltihaplanma, yanma ve kırılmalara neden olan toksik bir özsu üretir. Herhangi bir temas halinde tıbbi yardıma ihtiyaç duyulmaktadır.
8Sümbül Soğanları
Birçok bahçeye hoş ve aromatik bir koku yayan sümbül soğanları, hafif ila şiddetli derecede tahriş etme özelliğine sahiptir. Bazı deneyimsiz bahçıvanların bu bitkiyi eldivensiz ekme girişimlerinin sonucunda gün boyu süren kaşıntı, şişkinlik ve kızarıklık gibi şikayetlerinin olduğu gözlemlenmiştir.
9Manşinel
Ölüm ağacı olarak da bilinen Manşimen, ılıman iklimlerde bulunan bu bitkinin meyvesinden alınan tek ısırık ağzı ve yemek borusunu yaktığı için genellikle ölümcül bir etkiye sahiptir. Bunun yanı sıra yapısında, temas halince cildi yakan ve kabarmasına neden olan güçlü alerjenler de barındırır.
10Tavşancıl Otu
15 metreye kadar uzayabilen bu vahşi ve hantal bitkinin neredeyse her bölümü cildi tahriş edebilen keskin tüylerle kaplıdır. Bünyesinde barındırdığı bazı kimyasalların gözle teması körlükle sonuçlanabilir.
Elinize sağlık çok işime yaradı.