Mantık bilimi Aristoteles tarafından kurulmuştur. Ancak Elea okulu ve sofistler döneminde de mantık çalışmaları yapılmıştır. Aristoteles ünlü eseri “Organon”da akıl yürütme yöntemlerinden ve çeşitli ispat şekillerinden bahsetmiştir. Aristoteles, akıl yürütme yöntemlerinden özellikle kıyas üzerinde durmuştur.
Aristoteles’in mantık anlayışı İslam dünyasında ve Avrupa’da yüzyıllar boyunca otorite olarak kabul edilmiştir.
Stoacılar Aristoteles’ten sonra mantık konularıyla uğraşmışlardır. Stoacılara göre mantık, şekille ve dille ilgili bir bilim olmalıdır.
İslam dünyasında mantık çalışmaları Aristoteles’in eserlerinin Arapçaya çevrilmesi ile başlamıştır. Farabi, İbni Sinâ, Fahrettin Razî ve Seyit Şerif Cürcani ünlü İslam mantıkçıları arasında sayılabilir. Bir filozof olarak, Platon ve Aristo felsefesini İslam felsefesi ile bağdaştırmaya çalışmıştır. Ayrıca Aristoteles’in eserlerini daha açıklayıcı ve anlaşılır hale getirmiştir. Batı dünyası Aristoteles’i Farabi’nin eserlerinden okumuştur. Farabi İslam dünyasındaki mantık çalışmalarından dolayı Mualim-i Sâni (ikinci öğretmen ) unvanını almıştır.
Aristoteles’in eserlerinin Latinceye çevrilmesiyle de Batıdaki mantık çalışmaları başlamıştır. Albertus Magnus, Thomas d’Aquino Orta Çağ Avrupa’sındaki Aristoteles mantığının ünlü temsilcileridir. Rönesans’a kadar Aristoteles mantığı Avrupa’da egemenliğini devam ettirmiştir. Rönesans’tan sonra, doğa bilimlerinde görülen gelişmeler Aristoteles mantığının yöntem olarak yetersizliğini ortaya çıkarmıştır. Bacon ve Descartes metot olarak Aristoteles mantığının temeli olan kıyasın yetersizliğini ifade etmişlerdir. Metot olarak yeni yollar aranmış ve bilimlerde gerek genel gerekse özel metotların saptanmasına yol açılmıştır. Mantığın metot olarak anlaşılması Yeni Çağ Felsefesi’nde öğrenim amaçlı yazılan mantık kitaplarının asıl konularının ihmale uğraması ve metot sorunlarının ön plana çıkması sonuçlarını doğurmuştur
19. yüzyılın ikinci yarısında sembolik mantık alanında gelişmeler başlamıştır. De Morgan ve S. Jevons çalışmaları ile mantığı matematiğe dayandıran bir sistem alanı kurulmuştur. Sonraki çalışmalarla mantık matematikten bağımsız olarak ele alınmış ve matematiği mantık alanına değerlendirme çalışmaları yapılmıştır.
Sembolik mantık, G. Frege tarafından önermeler ve niceleme mantığından oluşan iki değerli mantık olarak adlandırmıştır. 20. yy’da Russell arkadaşı Whitehead ile birlikte yayımladıkları “Principia Mathematica (Matematiğin Prensipleri)” adlı eser ile lojistik de denilen sembolik mantığın kurucusu kabul edilmiştir.
J. Lukasiewicz ve E. L. Post tarafından çok değerli mantık sistemleri kurulmuştur. H. Reichenbach sonsuz sayıda doğruluk değeri olan “olasılık mantığı” sistemini kurmuştur. Daha sonraları kiplik mantığı, özdeşlik mantığı, varlık mantığı adları altında çalışmalar yapılmıştır.