Büyük Patlama Teorisi’ne alternatif olarak birçok model ortaya atılmıştır. Bunlardan ilki Durağan Durum (Steady State) Modeli’dir.
Durağan Durum (Steady State) Modeli
Bu modeli savunan bilim insanları, maddeyi ve evreni değişmez kabul ediyorlardı. Onlara göre evrenin genişlemesi onun değişeceği anlamına geliyordu. Değişenbir şeyin ise sonsuzdan beri var olması kabul edilemezdi. Bu modelin öncüsü ise Fred Hoyle (1905-2001) idi. Evrenin genişlemesi modeline de “Big-Bang” ismini küçümsediği için o vermişti ancak model bu isimle meşhur olmuştur.
Durağan Durum Modeli’nin o dönem ilgi görmesinin nedeni, evrenin yaşıyla ilgili hesaplamalardaki yanlışlıklar idi. Çünkü bazı gök adaların yaşı, evreninkinden daha yaşlı çıkıyordu. Diğer bir neden de evrenin bir başlangıcı olacağı düşüncesine kabul edilmeyişiydi.
Açılıp Kapanan (Oscillating) Evren Modeli
İkinci alternatif model ise Açılıp Kapanan (Oscillating) Evren Modeli’dir. Bu model, evrenin bir başlangıcı olamayacağı düşüncesini temel alarak kurgulanmıştır.
Bu model, evrenin bir tekillikten açılıp geriye kapandığını sonra tekrar açılıp tekrar kapandığını ve bu süreçlerin belirsiz sayıda devam ettiğini öngörmektedir.
Hayali Zaman Modeli
Evrenin oluşumuna alternatif üçüncü bir model de Stephen Hawking’in Hayali Zaman Modeli’dir. Stephen Hawking(1942) Einstein’ın formüllerini kullanarak evrenin ve zamanın bir tekillikten başladığını, Big-Bang’den önce zaman kavramının bir anlam taşımadığnı ortaya koymuştur.
Roger Penrose ile bu modeli geliştiren Hawking, “Zamanın Kısa Tarihi” adlı eserinde, Einstein’ın Genel Görelilik Kuramı ile evrenin bir başlangıcı ve sonu olduğu çıkarımına ulaştıklarını anlatır. Ancak yine de Hawking, evrenin bir başlangıcı olmadığı görüşündedir. Bu nedenle“hayalî zaman” (imaginary time) kavramını ortaya atmıştır.Ona göre zamanın ve uzayın sınırsız ve sonlu olduğu düşüncesi, yalnızca bir öneridir.
Plazma Modeli
Başka bir model de Plazma Modeli’dir. Hannes Alfven (1908-1995) tarafından oluşturulan bu model, evrenin bir başlangıcı ve sonu olmadığınıama durağan da olmadığını öngörmektedir. Bu modele göre evren’in %99’u plazmadır.
Bu model, uzayı “Evren’in tümü” olarak kabul etmez. Yani burada, uzay ve evren ayrımı yapılmaktadır. Uzayın bir bölgesinde oluşan “Evren”den değil, sonsuz boşlukta var olmuş bir bölgeden bahsedilmektedir. Plazma Evren Modeli, sonsuz uzayda var olan çokça evreni öngörür. Bu, evrenlerin oluşumunu plazmanın manyetizma ve kütle çekimi yoluyla milyarlarca yıllık süreçte bir araya gelmesiyle açıklar.Yani şu anki gök cisimleri, gezegenler, gök adaları, milyarlarca yıllık süreçte yoğunlaşmış plazma durumlarıdır.
Elinize sağlık.
Teşekkür ederim.
👍👍👍👍