Evlilik hukuku evlenme vaadi olarak kabul edilen nişanlılık evresinden başlayarak boşanma aşamasına ve hatta sonrasına kadar geniş bir alanda düzenlemeler yapmaktadır.
Nişanlılık esnasında tarafların birbirlerine ve yakınlarına verdikleri hediyelerin akıbetinden, boşanma sonrası çocukla kişisel ilişki kurma ve nafakanın miktarı ve ödeme biçimi gibi konuların tamamı bu kapsamda değerlendirilir.
Boşanma hukuku yöresel adetlerin etkisiyle şekillenen özellikle ziynet eşyaları konusunda güncel düzenlemelerin de takibini gerektiren hareket halinde bir alandır.
Boşanma Davası Nasıl Açılır ?
Boşanma davası sürecinde izlenmesi gereken yol nasıl olmalıdır sorusunun cevabı, davanın türünün belirlenmesiyle bulunur. Çünkü boşanma davaları çekişmeli veya anlaşmalı olarak açılabilir. Davacı dava dilekçesini açacağı davanın türüne göre şekillendirir.
Çekişmeli boşanma davası dilekçesinde evlilik boyunca yaşanan sorunlar, karşı tarafın kusurlu davranışlarını gösteren hususlar, nafaka, maddi ve manevi tazminat, velayet gibi konulardaki taleplerin haklılığını gösteren dayanaklar ve tüm iddiaların nasıl ve hangi araçlarla ispat edileceğinden bahsedilmelidir. Davacı davasını tanık ve belge gibi deliller de dahil her türlü yasal delille ispat edebilir. Bu durum davalı taraf için de geçerlidir.
Anlaşmalı boşanma davası ise çekişmeli boşanmadaki gibi tarafların kusurlarının tespit edildiği bir dava türü değildir. Bu nedenle boşanmak isteyen eşler karşı tarafın kusurunu ispatlamaya çalışmazlar. Bilakis burada tarafların boşanma konusunda bir mutabakatı vardır ve şartları hakkında da anlaşmış durumdadırlar.
Anlaşmalı boşanma davasının açılabilmesi için evliliğin en az bir yıl sürmüş olması gerekir. Anlaşmalı boşanma davasını eşlerden biri açabileceği gibi birinin açtığı davanın diğer eş tarafından kabul edilmesi ile de boşanma gerçekleşebilir. Yine eşlerin birlikte dava açması da mümkündür.
Evliliğin anlaşmalı olarak sonlanabilmesi için tarafların boşanmanın tüm sonuçları üzerinde mutabakata varmaları ve bunu mahkemede de beyan etmeleri gerekir. Boşanma kararı eşler tarafından imzalanan boşanma protokolü doğrultusunda verilir. Hakim protokolü uygun bulmazsa üzerinde değişiklik yapabilir.
Bunlar tarafların ve varsa çocukların menfaatleri ile ilgilidir. Uygulamada genelde icrasında tereddüt yaşanabilecek maddeler veya velayet ve kişisel ilişki gibi kamu düzeninden kaynaklanan konular hakkında düzeltmeler yapıldığı görülmektedir.
Anlaşmalı boşanma davası tarafların iradesi doğrultusunda çekişmeli boşanmaya dönüşebileceği gibi çekişmeli olarak açılan bir dava da anlaşmalı boşanma ile sonuçlanabilir.
Yaygın kanının aksine boşanma davasının kim tarafından açıldığının önemi yoktur. Boşanma davalarında önemli olan, kusurun kime ait olduğunun tespit edilmesidir. Bu nedenle davayı açan tarafın boşanmak istediği, bunu istemekle de hatalı olduğunu kabul ettiği şeklindeki yanılgıda haklılık payı bulunmamaktadır.
Boşanma davaları aile mahkemeleri tarafından görülür. Aile mahkemesinin olmadığı yerlerde asliye hukuk mahkemeleri bu davalara bakmakla görevlidir. Yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri mahkemesi veya eşlerin davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir.
Boşanma Davası İçin Gerekli Evraklar
Boşanma davaları ailelerin özel hayatlarının inceleme konusu yapıldığı davalardır. Bu da herhangi bir konuda ispatı zorlaştırır. Dava aslında tarafların beyanları doğrultusunda ilerler. Fakat bu beyanların doğruluğu hakim tarafından tüm deliller ortaya koyularak teyit edilmelidir. İddia ve savunmaların ispatı delillerle olur. Bunun için de özellikle tanık beyanları dikkate alınır.
Deliller taraflarca bizzat sunulabileceği gibi mahkemece dosyaya dahil edilmesi de istenebilir. Eşin kusurlu olduğunu ispat etmeye yarayacak bir fotoğraf ya da yazılı belge dilekçe ekinde arz edilebilir ya da bu konuda tanık dinletilebilir.
Boşanma talebinin yanında örneğin ziynet eşyası hakkında da istemde bulunuluyorsa buna ilişkin deliller sunulmalıdır. Bu yönde düğün videoları ve fotoğrafları ya da tanık deliline başvurulabilir.
Anlaşmalı boşanma davalarında ise dava dilekçesi yanında boşanma protokolünün sunulması yeterlidir.
Davacı yargılama masraflarını karşılayabilecek maddi imkana sahip değilse buna ilişkin belgeleri de sunarak adli yardım talebinde bulunabilir.
Boşanma Davasında Avukat Etkisi
Boşanma, Türk Medeni Kanunu’nda gösterilen koşulların gerçekleştiğinin mahkeme tarafından tespiti ile olur. Kanun zina; hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış; suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme; terk ve akıl hastalığını boşanma sebepleri olarak belirlemiştir.
Şiddetli geçimsizlik olarak bilinen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ise evliliği sürdürmelerinin taraflardan objektif olarak beklenememesi anlamına gelir. Bir boşanmada bu sebeplerden biri veya bir bölümü tartışma konusu olabilir. Taraflar dilediği sebebe dayanabilir. Önemli olan bunun yasal deliller vasıtasıyla ispat edilebilmesidir.
Boşanma davasında bir avukatın yardımından faydalanmak boşanma için hangi nedene dayanılacağının ve Kanun’un öngördüğü şartların gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespitini sağlar. İçtihat mahkemesi Yargıtay ve buna bağlı olarak mahkemeler herhangi bir konu hakkında birbirine yakın tarihlerde de olsa çelişkili kararlar verebilmektedir. Bunun nedeni ise mevzuatın yorumlanmasındaki farklardır.
Ortaya çıkan her yeni karar, görülmekte olan bir dava bulunsa bile hakimlerin takdir yetkisini farklı yönde kullanmasına neden olabilmektedir. İşte tam da burada tüm yeni gelişmelerin takibi zorunlu hale gelir. Bunun için de bir boşanma avukatı yardımından yararlanmak boşanma davası olan herkes için gereklidir.
Boşanma Davası Ne Kadar Sürer ?
2021 yılında açılan çekişmeli boşanma davası için öngörülen süre Kocaeli’de 336 gün, İstanbul’da ise 378 gündür. Bu, mahkemelerce taraflara bildirilen hedef süredir. Boşanma davasının ne kadar süreceğini özellikle belirleyen ise delillerin toplanma süresidir. Deliller ise tanıkların dinlenilmesi, bilirkişi raporunun hazırlanması, eşler hakkında sosyal ve ekonomik durum araştırması yapılması ve çocukların uzmanla görüştürülmesidir.
Anlaşmalı boşanma davaları ise tek duruşmada karara çıkmaktadır. Bu dava türünde kararın kesinleşip boşanmanın gerçekleşmesi için taraflarca tebliğ alınması sürecin derhal sonuçlanmasını sağlayacaktır.
Boşanma Davası Sonrası Velayet ve Temyiz Süreci
Velayet, hem yetki hem de sorumluluk ifade eder. Çocuğun ismini belirlemekten ona dini eğitim verme hakkına kadar birçok husus bu kapsamdadır. Boşanma davası kapsamında varsa çocuğun velayetinin hangi tarafta kalacağı mahkeme tarafından belirlenir.
Velayet kendisine verilmeyen taraf ise çocukla kişisel ilişki kurulmasını talep eder. Velayeti alan taraf çocuğun bakım ve gözetimini sağlamakla yükümlüdür. Bunun yanında velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlâk bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK m.182). Bu ise uygulamada iştirak nafakası olarak adlandırılır.
Velayet konusu hem anlaşmalı hem de çekişmeli boşanma davalarında gündeme gelir. Ne olursa olsun hakim bu konudaki düzenlemeleri kendiliğinden belirler.
Velayet ve kişisel ilişki konusundaki düzenlemeler ilelebet geçerli değildir. Velayet görevinin kötüye kullanılmaması veya eksik yerine getirilmesi durumunda dava açılarak bu yönde değişiklik yapılması talep edilebilir. Yine bunun gibi kişisel ilişkinin amacı dışında kullanılması da hukuk düzeni tarafından korunmaz ve düzenlenmesi ve değiştirilmesi dava yoluyla talep edilebilir.
Hukuk düzenimizde yeni bir uygulama olmakla beraber ortak velayet de boşanmanın ardından ana ve baba tarafından tercih edilebilir.
Boşanma kararları temyize tabidir. Mahkemece boşanma kararının verilmesinin ardından kararın hukuka aykırı olduğunu düşünen taraf bunu üst mahkeme incelemesine götürebilir. İnceleme önce istinaf mahkemesinde daha sonra temyiz mahkemesinde yapılır. Bu kanun yollarına başvurulması kararın kesinleşmesini engeller.
Yazı için teşekkürler.