Bir Sonraki Buzul Çağı Ne Zaman Olacak?

0
1693
görüntülenme
Bir Sonraki Buz Çağı Ne Zaman Olacak?
Bir Sonraki Buz Çağı Ne Zaman Olacak?

Yirmi bin yıl önce, dünya, tüylü mamutların dolaştığı buz gibi bir manzaraya sahipti. Birkaç bin metre kalınlığında devasa buz örtüleri, Kuzey Amerika, Asya ve Avrupa’nın bazı kısımlarını örtmüştü. Bunu genel olarak “Buz Devri” adıyla biliyoruz.

Fakat jeologlar bunu Son Buzul Maksimum Dönemi olarak adlandırıyorlar. Bunun nedeni, buzun devasa bir boyuta ulaştığı en son dönemin o dönem olması ve “buz devri” ninde üzerinde anlaşmaya varılmamış, gayri resmi bir terim olması.

Son bir milyon yıl boyunca, ortalama 10 farklı buzul maksimum gerçekleşti. Dünya tarihi boyunca, iklim büyük ölçüde değişti. Yüz milyonlarca yıldır gezegen, kutup buz örtüsüne sahip değildi. Bu buz olmadan, deniz seviyesi 70 metre daha yüksekti. Diğer bir aşırı durum ise, yaklaşık 700 milyon yıl önce dünya, “Kartopu Dünya” olarak bilinen bir olay esnasında neredeyse tamamen buzla kaplandı.

Peki gezegenin iklimindeki bu büyük sallantılara sebep olan şey ne?

Ana faktörlerden birisi, atmosferik karbondioksittir, yani ısıyı tutan bir sera gazı. Volkanik faaliyetler, kayaların kimyasal aşınımı ve organik maddenin gömülmesi gibi doğal süreçler milyonlarca yıl devam ettiklerinde, karbondioksitte devasa değişikliklere neden olurlar. Geçtiğimiz bir milyon yıl boyunca karbondioksit nispeten düşüktü ve tekrarlanan buzul maksimum da dünyanın güneş etrafındaki hareketindeki döngülerden ötürü gerçekleşti. Dünya döndükçe, ekseni üzerinde sallanır ve eğimi de değişerek yüzeyinin farklı yerlerine çarpan güneş ışığı miktarını değiştirir. Gezegenin eliptik yörüngesiyle bu sallantılar birleşerek yaz derecelerinin, gün dönümünün dünyaya yakınken mi uzakken mi meydana geldiğine bağlı olarak değişmesine neden olur. Yaklaşık olarak her 100.00 yılda bu faktörler, bin yıl sürecek önemli derecede soğuğun meydana gelmesini sağlar. Önceki kışın karının erimesi için yeterince sıcak olmayan serin yazlar karın yıldan yıla birikmesine izin verir. Bu buz örtüleri daha fazla güneş enerjisini uzaya geri yansıtarak ekstra soğuma sağlar. Aynı anda, daha soğuk koşullar karbondioksiti atmosferden okyanusa aktarır bu da daha fazla soğumaya ve buzulların genleşmesine neden olur.

  Radyasyonun Canlılar Üzerindeki Etikileri Nelerdir?

Yaklaşık 20.000 yıl önce, bu buzullar dünyanın yörüngesindeki değişimler devasa buz örtülerine vuran güneş ışınlarını arttırdığında tersine döndü ve erimeye başladı. Deniz seviyesi 130 metre yükseldi ve karbondioksit okyanustan atmosfere geri salındı. Jeologlar polen fosillerini ve denizsel fosilleri analiz ederek dünyanın yörüngesindeki başka bir değişim yenilenen bir soğumaya neden olmadan önce sıcaklığın 6.000 yıl önce zirve yaptığını söyleyebilirler.

Peki sırada ne var?

İklim kayıtlarında görülen tekrar eden doğal döngüden ötürü normalde dünyanın önümüzdeki bir kaç bin yılda aşamalı soğuma eğilimine devam etmesini beklerdik. Fakat, yaklaşık 150 yıl önce bu soğuma ansızın tersine döndü. Peki ama neden? Fosil yakıt kullanımı arttığı için atmosferdeki karbondioksit seviyesi 19. yüzyıldan beri artıyor. Antarktik buzullarındaki hava kabarcıklarını incelediğimizden biliyoruz. Karbondioksitteki bu artış ayrıca yaklaşık 1°C’lik küresel sıcaklık artışı ile kesişiyor. Buz çekirdekleri ve atmosferik gözlem istasyonları bize karbondioksit seviyelerinin son 800.000 yıldaki herhangi seviyeden daha fazla ve daha hızlı arttığını gösterir. Bilgisayar modelleri ne kadar ek fosil yakıt yaktığımıza bağlı olarak, 2100’e kadar 1°C ila 4°C bir başka sıcaklık artışı olacağını tahmin ediyor.

Bu şu anda Grönland ve Antartikada bulunan buzullar için ne anlama geliyor?

Geçmişteki iklim değişimleri en küçük sıcaklık değişiminin bile binlerce yıl sürecek buzul erime sürecini başlatabileceğini söyler. Bu yüzyıl sonuna kadar, kıyı şehirlerini ve ada ülkelerini etkileyecek olan buzul erimesinin deniz seviyesini 30 ila 100 cm yükseltmesi bekleniyor. Bir kaç bin yıl sürecek olan 4°C’lik ısınma ile deniz seviyesi 10 metre kadar yükselebilir. Geçmiş iklimleri araştırarak, bilim insanları milyonlarca yıldır gezegenimizi şekillendiren buzullar hakkında daha fazla şey öğrendiler.

Araştırmalar gösteriyor ki karbondioksit salınımını azaltmak için gerekli önlemleri hızlıca alırsak, hâlâ buzul kaybını engelleme ve kıyı toplumlarımızı kurtarma fırsatımız var.

Paylaş

YORUM YAP

Please enter your comment!
Please enter your name here